Kendime Dönüş
Karanlıkta uzun bir yol bu,
Kendi içimde derin bir geçit, Her adımda yankılanan bir çağrı, Fısıltılar sarıyor beni, eski günlerden kalan, Her biri başka bir kılıfta yankı. Kimi annemin sesi gibi sıcak, Kimi rüzgar kadar soğuk ve yabancı. Kaybolmuş sayfalar arasında yürürken, Geçmişle yüzleşiyor gözlerim, Kapanmayan yaralar, kırık aynalar misali. Her bir parçası göğsüme batan bir geçmiş, Ve anılar, boş duvarlarda yankılanan, Silik yüzlerin, artık anımsayamadığım seslerin. Ama şimdiye açılan bir kapı belki, Bir ışık süzüldü içime, ufukta beliren bir yıldız gibi. Hem tanıdık hem uzak, bir düş gibi saklı, Yıllar önce kaybettiğim bir gülümseme belki, Yavaşça aydınlatan, beni benle buluşturan, Belki o eski benliğin saklı cevabı. Bu ışık bende mi saklıydı hep? Yoksa ben mi gizlendim ondan? Kendi gözlerimde buluyorum cevapları, Aradığım huzuru, kaybettiğim beni. Bu keşif, bir yolculukmuş aslında, Kendime dönen sessiz bir yol. Ve sonunda, derin bir nefes alıyorum, Her adımda biraz daha hafif, İçimdeki karanlığı aydınlatan, Kendime olan özlemmiş meğer. Kapanmayan yaralar, her biri bir öğreti aslında. Karanlıkta parlayan sessiz fenerler gibi, Kendimi kabul ediyorum şimdi, tüm eksik yanlarımla, Bu sessiz yolun sonunda, kendime uzanan, Yeniden inşa edilen bir ben, Eski yaraların, şimdi parlayan taşlarıyla. Ve anlıyorum, aydınlık denen şey, Kusurlarımla büyüyen bir benmiş. |