TRAMVAY DURAĞI
suskunun sesinde kesilir,
bin parçaya bölünür, kimi kuşta baş, kimi satırda kıyma, kıyma! sesine soluğuna, kıyma! gençliğin baharına, zaten mevsimi hazan, ben kendine kendine küs , toprağında kuruyan küstüm çiçeği, ne baharı bekler, ne baharın ellerini, içimin yollarında enfeksiyon, ne merhemi, ne imarı, tutmazdı güneşin çocuk ellerinden, ben kayıp, ben silik, ben uykunun uykusu, yokluğun sırrı, gürültülü bir susmak’ın elinden tutmuştum, yürüyordum, durmaksızın, durakları es geçen bir tramvay gibi… Sibel Karagöz #sibelkaragözşiirleri #sibel_karagoz |