seni doğuruyorum
sen doğarken yıldızların kuşatmasında mıydı
penceren? yüzündeki aydınlık oradan mı kaldı bulutlu ömrümdeyken şimdi yüzün penceremi yıldızlar kuşattı hiç bu kadar güzel değildi yıldızlar ve gece sen olmadan önce... nice ıslanmıştım tuzlu bir tat değerken dudaklarıma haykırışlar iç organlarımı zedelemişti ayrılıklara suskun tepkilerimde sanmıştım ki kalbim sevmek işlevini kaybetmiş sanmıştım ki ciğerlerim yetmez artık bir aşkın solunumuna ama şimdi artık işe yaramaz dediğim yanlarımdan .../seni doğuruyorum saçlarımda huzurun yolunu çizer ellerin uzaklaştırır boğulduğum sulardan bir bahçeye açılır; içinde en sevdiğim çiçekler açan bir akşamüstü seni beklerim ocaktaki iki tas çorbayla getirdiğin ekmeği paylaşmak için çok geçmeden farkındayım en büyük zenginliğimin .../kapıdan girişin olduğunu... ağustos2006 |
ocaktaki iki tas çorbayla
getirdiğin ekmeği paylaşmak için
çok geçmeden farkındayım
en büyük zenginliğimin
.../kapıdan girişin olduğunu...
Bundan güzel bir şey olabilirmi.Harika bir finaldi ve güzel bir şiir.....Kutlarım.Selamlar....