BİRAZ DAHA SESSİZ OLABİLİRİZ
Evet, biraz daha,
biraz daha sessiz kalmayı başarabiliriz. görmezden gelebiliriz… Sigaranın dumanını seyredip, düşlerin kırılışına, kedinin yumağından vazgeçişine, rengi alınmış bir çiçeğe acımadan, ayarı bozuk bir saatti seyrederek, bir oraya bir buraya dönebilir, duyarsız kalabiliriz yağmurun yağışına. Kokusuna hasret, rengine kör, sesine sağır olabiliriz. Susabiliriz biraz daha! Seni seviyorum diye bağırmadan, ya da sevmiyorum diye haykırmadan durabiliriz. Yalanların en sahicisini söylemeye devam edebiliriz birbirimize … Sesimize biraz daha uzak, kendimize biraz daha yabancılaşabiliriz… Bir erkeğin koynunda sevilmeyi unuttuğumu unutabilir, hain bakışlarıyla bedenimin biraz daha incitildiğini, bir azgının koynunda aşkı kirletip, her gün kendime biraz daha ihanet edebilirim ben mesela. Daha fazla, daha fazla, daha fazla küçülebilirim yatağımda. Biraz daha, biraz daha sorgusuz yaşayabilirim sanırım. Bir torba kömüre imana gelmiş insanları, el etek öpüşlerini görmezden gelebilir, bir ölü gibi tepkisiz yaşayabilirim. Evet evet biraz daha sessiz kalınabilinir. Cevabını bildiğim soruları defalarca sorup, bütün sırları bitmiş, ifşa olmuş bir adamanın yalan söyleyişine, biraz daha sessiz kalabilirim ben de… Sıfırı oynayabilirim mesela. Her işlemde etkisiz elaman olmayı, Önümdekilere, arkamdakilere göre değer almayı kabullenebilirim. Üzerimde alınan tüm kararlara duyarsız kalabilir, bir türbe önünde, günlerini diz çökerek geçiren kadını görmezden gelebilirim… Beklediği şeyin hiçbir zaman orada olmadığını, olmayacağını söylemeden durabilirim. Bir kese altına Halkımı satabilirim ben de… Yalanlar söylenerek kandırılmış insancıkların, ya da hiç kandırılamamışların acısına, tüm hesabın onlara kesilişine ilgisiz kalabilir, koca koca amcalara bunları neden yaptıklarını sormadan, suçsuz, hayatımdan çalınan, hayatı çalınan insanların, mutsuz geçirdiği her günü bir çerçeve yapıp, hayallerinin resmini o çerçeveye asmaya devam edebilirim ben de. Masum fakat çarmıha gerilircesine acı çeken insanların, acılarının rüyalarıma girişini, dua edişlerimi, arşı delen ahlarının yaktığı ateşi hissetmeden durabilir, bunun hesabını bir kez olsun sormadan, aklın bütün bilgeliğini inkar edip, yalanlarına biraz daha dayanabilirim sanırım. Su gibi kendi çukurumda buharlaşabilir, yada çürüyebilirim sizler gibi… Şist! Sessiz. Biraz daha, biraz daha sessiz olabiliriz... Olabilir miyiz? Hal böyleyse eğer! Çoktan olabilmişiz… Özlem SABA www.ozlemsaba.com |