GÜLKonuk geldi gitti annemin gülü, Özlem pınarından su içti gurbet… Sayılı gün bitti koyduk virgülü, Gönül bahçesinden gül biçti sohbet… Sordum dağı taşı ağacı dalı, Çiçeği arıyı kovanda balı, Tavuğu civcivi ahırda malı, Sıla sofrasında tatlı muhabbet… Soruldu anıldı genci yaşlısı, Haylazı huysuzu ağır başlısı, Tarlanın bostanın taşsız taşlısı, Mazi kazanında kaynıyor hasret… Bir âlem yer olmuş sıla durağı, Hasret yakın eder bize ırağı, Gurbetin piriyim derdin çırağı, Gönül çilesine alışır elbet… Cantekin der; kader yeldir savurur, Gurbet ocağında ciğer kavurur, Ayrılık ateşi ok gibi vurur, Alnımızda mühür bu acı nöbet… |