Kahr-ı Mezar
Bu hayatta hep düzgün bir insan olmayı seçtim
Geçtim en sarp köprülerden Önümde beliren tarlalara tohum ektim Gençtim ölümü düşünmeden Yıllarımı bir bir heba ettim Gerçekleri kimse söylemedi bana Ben olacakları orta yaşlarda sezdim Gün oldu küfür ettim, akşımında içki içtim Hatta Aliyi de çağırdım mahalleden Onu da bu günaha ortak ettim Zaman doldu, günler bitti, ölüm geldi Can üfleyen rabbim, canımı çekti Sela okundu mahalle camisinden Herkes olmasa da çoğu insan geldi Tabutuma çivi çaktı önce biri Sonra taşıdılar omuzlarda Kazdıkları çukura indirdiler Tahtayla üstümü örttüler Güneşi görmez oldu naaşım Küreklerce toprak atıldı üstüme Mezarıma tükürdü biri Bir uğultu koptu duyuyorum Ama kim olduğunu göremiyorum Kahr-ı Mezar içindeyim artık Duysam ne olacak görsem ne Herkes gidince bir sıkıntı çöktü Gece olunca ruhum ürperdi Azaplar başlıyordu işte Kahroldum bu mezarın içinde Ahmet Yoldaş 19.10.2024 İzmir |