Rüzgarın estiği yöne estim
Rüzgarın estiği yöne estim
Sürüklenip gittim peşinde Dağlar ovalar aşılmaz denen denizler Gemi gemiler dahi geçmez derin okyanuslar Suyu kısıtlı güneşi bedeni Susuzluktan kasıp kavuran Adresiz sıcak çöllerde geçtim İlkbaharı yazı olmayan İki mevsimi olan Sonbaharı hüzünlü kışı zemheri Terki diyar edilmiş izbe penceresi camsız İzbe metruk mekanlardan geçtim Baktığında ardı görünmez Hiç mevsim soğuk karı buzu erimez Artıya yükselmeyen derecesi Sıfırın altında eksiden kalan Soğuk vadilerden yön levhası olmayan Kaybolan yönümü bulmya çalıştım Göğün kayıp mavsinde Yıldızları olmayan gecelerde Girdap gibi oluşan boşluklarda Yara aldım geçerken Pansuman ettim adı gelecek yarın ile Böyle vardım şu andaki yaşıma Gaybı bilemem yoksa nasipte Daha neler görürüm ihtimaller nedir Dolumu boş mu geçecek Görerek yazarım ömrün son demine kadar |