KANLI KALEMKANLI KALEM Şimdi senin oturduğun bir nikah masası Benim ise altımda duruyor Hiç acimadan kurduğun idam sehpası Bak sen elin olduğun gece Benim uzaklarda yanan yüreğimdeki Titrek bir mumun alevi de sönüyor.. Bak sen gidiyorsun ya Ben yine kahrediyor Yine çıldırıyorum yokluğuna Ve biliyorum Bundan sonra öyle her şeyde Biraktigin gibi ayni kalmayacak Bir bilsen değişen ne cok şey olacak Bundan sonra sen Başka bahara açan bir çiçek gibi Bir başkasınin toprağında yeşereceksin Bir başkasına helalim diyeceksin.. Ama değişmeyen tek şey Benim sana olan sevgim olacak Ve kahretsin ki Ben yine seni çok seveceğim Ben yine ayni garip Aynı serseri olarak kalacağım Halbuki ne düşlerimiz vardı seninle Mesela bir kızımız Birde oğlumuz olacaktı.. Şiirlerimiz dökülecekti dudaklarımızdan Ve ben senin usuyen yüreğini ısıtırken Sen tatlı tatli gülümseyecektin gözlerime Sonra senin güzel gözlerinde Derin hayallere gömülmüş bir sevdam olacaktı . Ve ben hiç yorulmadan, bıkmadan, usanmadan Sevecektim seni Sen, tamam, yorulma, geçti üşümem Geçti gözyaşım , desen de, Ben duymayacaktim seni Ama bak şimdi öylemi sen artık duymuyorsun bile Sana olan feryadımı Mutlusun da değil mi şimdi gittiğin yerlerde Bense senden kalan Hazin bir öyküyle Öyle buruk, Ôyle paramparçayim senden kalanlarimla Şimdi sen gidiyorum diyorsun ya Ben nasılda perişanim Sen artık bir başkasının sevdigisin Atacaksın ya sonunda imzanı Dönüp bakmayacaksın da maziye Ben nasılsa kahroluyorum.. Bak artık senin mevsimlerin yaz Benim mevsimlerim kara kış olacak bundan sonra.. Hani hatırlarsın Bir zamanlar sen yoksan Ben çok üşürum dediğin Kış mevsiminde kalacağım ben.. Halbuki ne çok sevmiştim seni Halbuki ben seninle sıcak bir yaza merhaba diyecektim Çünkü bir senin yeminlerine kanmistim da Öyle inanmıştım Ben o yaz mutluluklarına Bak gördün mü simdi sen başkasının kollarında gidiyorsun Yeni baharlara Yeni yazlara Bana ise senden kalan kara kışlar yine Peki, şimdi sende söylesene Yine bir gün Yine bir kış gecesi geldiği zaman Ya çok üşürsen O da benim gibi isıtabilirmi Senin yüreğini Oda benim gibi sarabiilirmi Siirlerin de seni Oysa sen ne zaman üşüdüm desen ben seni ısıtırken, sen hiç üşüme diye Hiç üzülme diye Sonu gelmeyecek Hep sürecek bir yaz Hayal ederdim. Çünkü ben senin İçinin ürpermesinden korkardım da hiç lekelenmeyecek tertemiz bir sevdayı Seninle düşlerdim Dedim ya artık gidiyorsun Şimdi sen mutluluğun için Oturduğun nikah masasında Bense yıkılan hayallerimle Senin kurduğun idam sehbasındayım Sen attığın imza ile Kendine yeni bir hayat Bana ise sonsuz bir ölüm getiriyorsun.. Ama sakın ola ki unutma vefasız sevdiğim... Bir gün yaz dediğin bu günler de geçecek Ve senin mevsimlerin yine kış olacak Sen yine üşüyeceksin İşte o zaman sende Üşüyen kalbine geri döneceksin İşte o zaman yüregimde yaktığın o mumun titrek alevini göreceksin Ve keşke diyeceksin sende Keske atmasaydım Kanlı bir kalemle o lanet olası imzayi Sonra pişman olacaksın.. Belki sen benden çok yanacaksın Ama ne yaparsan yap Bu sefer inan ki Geç kalacaksın En sonunda sende anlayacaksın.. Benimle birlikte ziyan ettiğin bir kalbi Sonsuza dek bir darağacına astığını.. İşte vefasız işte Sen o gün geldiğinde Aynaya dönüp Diyeceksin kendi kendine; "Meğer benim oturduğum nikah masası Seven bir yüreğinde idam sehpasıymış.. Benim attığım o imza ise, Beni çok seven yüreğin o gün, Benim de bugün idam olmam demekmiş.." Bak o zaman Senin elinde kalan tek şey Sonumuzu hazırladığın Kanlı Kalem olacak.. Ve benden sana kalan da Kanlı kaleminden damlayan mürekkep değil Bir avuç gözyaşım ile Bir de kulakların da çınlayan Yinede sen mutlu ol sevdiğim Yinede sen mutlu ol dediğim sözlerim olacak... |