Yükümsüz
Elindeki ekmek gibi gözleri
Sıcak ve billur... Uykusuzluk için gazete sürer gözüne Migreni tutuklu başına Hasret mavinin eliyle kazdığıdır. Yün dallarında karbahar Annesini öper günebakan Şiltesinde radyo demiri vuslat çağırır Kerpiç duvarın akşamı Mor tırnaklı soba doldurmuş Üç kağıt biraz karınca Kibrit çakmış duvar kızıl billur Ödevi ağlayan tüm çocuklar unutur Dedenin evinde ödev tutsaklık çağı Ben eril haşmetli güller ile Sen sofranda ekmek ve arpa aşı Yükümsüzdür yazıyor elimde Bilmem hangi sokak haritası bana aşkı gösterir Yüküm ne onu da bilmeden Yükümsüzüm |