0
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
218
Okunma
Elindeki ekmek gibi gözleri
Sıcak ve billur...
Uykusuzluk için gazete sürer gözüne
Migreni tutuklu başına
Hasret mavinin eliyle kazdığıdır.
Yün dallarında karbahar
Annesini öper günebakan
Şiltesinde radyo demiri vuslat çağırır
Kerpiç duvarın akşamı
Mor tırnaklı soba doldurmuş
Üç kağıt biraz karınca
Kibrit çakmış duvar kızıl billur
Ödevi ağlayan tüm çocuklar unutur
Dedenin evinde ödev tutsaklık çağı
Ben eril haşmetli güller ile
Sen sofranda ekmek ve arpa aşı
Yükümsüzdür yazıyor elimde
Bilmem hangi sokak haritası bana aşkı gösterir
Yüküm ne onu da bilmeden
Yükümsüzüm