Gitmeliyim
Gitmeliyim
Günbatımında solgun güneş pencereme vuruyorken. Uzaklarda bir şarkı çalıyor eskilerden. Kulağımda tanıdık dizeler yankılanıyorken. Gözlerimdeki hayaline takılıp kalıyorum. Bu terk edilmiş sahil kasabasında. Zeytin ağacımın yaprakları sararıp soldu . Yokluğun gelir aklıma boynum bükülür . Tek başıma kıyında umutsuzca dolaşıyorum. Eski günlerdeki gibi çakıl taşı sektiriyorum Yüreğime düşürdüğün ateş bedenimi yakıyor. Parmaklarım hiç olmadığı kadar nikotin kokuyor. Güneşte senin gibi acımazsızca terk etti beni. Karanlık şehrimin üstüne çöküyorken. Yalnızlığım sessizce etrafımı sarmalamakta. Karşılık beklemiyorum artık sessiz duvarlardan. Söylediklerim boş odamda yankılanır sensiz. Gecenin ayrılık saatinde içim acıyor. Resimlerine bakınca göz yaşlarım akar durur. Odamda duramıyor atıyorum kendimi dışarıya. Gecenin karanlığında biçare gözlerim semada Sahil sessizliğe çekilmiş sokaklar tenha. Serin yaz akşamı dalgalar çekilmiş kayalıklar suskun. Beni terk ettiğin kayalıklarda yüreğimi rehin bıraktım. Kendi kendime acıyorum bu kimsesiz garip halime. Gün ağarırken yorgun düştü düşüncelerim üşüyorum. Sahildeki martılar ilk ışıkla uyanıp kanatlandı. Daha kaç gece çıkarabilir yüreğim. Kimseler görmesin beni utanırım akan göz yaşlarımdan Zeytin gözlüm sensiz neden canım bu kadar acıyor . Senden hatıra sarı çiçeklerinin boynu bükük. Ellerim ellerinden uzakta yapayalnız. Zindan oldu tanıdık sokaklar, kaldırımlar Anladım ki sana çok anlam yüklemişim. Zorlamanın anlamı yok tek taraflı olmuyor. Sevgimi yüreğime gömüp ,sevdamın ellerinden tutup Bu şehirden sessizce çekip gitmeliyim. Benden geriye hatıralarım kalacak sokaklarda. Kaldırımlarda kimsesiz kalacak gölgeler. Anladım burada durmanın anlamı yok artık Ardıma bakmadan bu şehirden sessizce çekip gitmeliyim Göz yaşlarımın mürekebiyle gizlediğim seni Birgün uyandığında bir şiirim de okuyacaksın zalimliğini Artık sana ihtiyacım olmadığını sende anlayacaksın. Sevgim sustu yüreğimdeki acılar kabuk bağladı Bir rüyaydı gördüğüm ardımda bırakıp gidiyorum. |