Ömrünün baharında acısı yürek yaktı
Biricik Mustafa’yı garip öksüz bıraktı
Eşi Nadiye abla nice gözyaşı döktü
Hasan Acar dayı da geçti güzel köyümden

Ömer Ali Önal’ın kiralık evi varmış
Kiracıyla tartışıp çekip silahı vurmuş
Eşi Bekir’in kızı köyüme çoban durmuş
Ömer Ali dayı da geçti güzel köyümden

Keramettin Dündar da çok neşeli biriydi
Bulunduğu meclisi gülmekten öldürürdü
Yetmişli yaşlarında hastalığa yenildi
Keramettin dayı da geçti güzel köyümden

Ömer Ali’nin oğlu Hüseyin Işık dede
Gençliğinde vurulmuş Sametgil’in Zeynep’e
Nice hayat sürdüler tutuştular el ele
Hüseyin dedemiz de geçti güzel köyümden

Kerimgilin Rahim de gencecik yaşta öldü
İki tane kız çocuk ardında öksüz kaldı
Annesi Nesibe’nin yandı ciğeri yandı
Rahim çerez dayı da geçti güzel köyümden

Gençliğini bitirdi ah şu zalim Almanya
Girdi maden işine kazanmak için para
Rahat edeyim derken tutuldu Alzheimer’a
Kel Durmuş’un Abidin geçti güzel köyümden

Deli Ahmet’in Mehmet Almanya’da çok durdu
Memlekete dönünce kendince düzen kurdu
Yaş kemale erince ecel aldı götürdü
Mehmet Acet dayı da geçti güzel köyümden

Kurdular’dan ayrılıp göçü sarar Konya’ya
Bir iş yeri açarak başlar tuğla yığmaya
Böylelikle ün yapar Hüseyin Turgut Ağa
Çerkez Hüseyin’i de geçti güzel köyümden

Hanim Salih’in İzzet heybetlice dururdu
Mesleği vilayette bir zabıta memurdu
Muhacir pazarında bir bıçakla vuruldu
İzzet Uçar dayı da geçti güzel köyümden


Allah cümlesine rahmet eylesin.