ÇAĞIRDIN MI HİÇ?Kendin gibi sanma herkesi gönül. Canın sıkılınca bağırdın mı hiç? Sık döşenmemiştir parkesi gönül. Muhtaç olduğunda çağırdın mı hiç? Lafın oturunca şık gediğinde, Ona sözün tatlı olmadığında, Soğan, sarımsağı çok yediğinde, Yanında bilerek geğirdin mi hiç? O sana muhtaçken güler yüzlüdür. Verdiğini alır, çok aç gözlüdür. Sen aç gezerken o fazla gazlıdır. Dururken çamları devirdin mi hiç? Cebin kabarıkken seven ulaşır. Azcık dara düşsen anda dolaşır. Gizli sırrı bilse her an bulaşır. O mutluyken dokuz doğurdun mu hiç? Son nefes boğaza tam tıkanınca, Arzusu kırılan dost yakınınca, Dursunî sözünü hep sakınınca, Sen son can havliyle çağırdın mı hiç? Dursun Yeşil – 03/03/2008 |