Yanarım
Aşk pınarı kurumuş sevda nehri çağlamaz
Bir yastığa konan baş üç gününü eğlemez Dilden bal akar, lakin kalpler doğru söylemez Paslı gönülde sevgi arayana yanarım Barışın güvercini sol yanından vurulmuş Yana döne düşerek kanatları kırılmış Pusan fitne ateşi alevlenmiş dirilmiş Son bir yudum suyu ile fırlayana yanarım Yalan, riya dağ olmuş kuş bakışı görülür Çakalları bey olmuş samur kürke sarılır Yaralara em diye gayrı ağu sürülür Zehir ile ilacı bilmeyene yanarım Sahte vuslatlar mana kilidini açmıyor Ruh bedene aldanmış, hakikati seçmiyor Yüreklerde benlik putu, bir vuruşta göçmüyor İman gürzünü son kez sallayana yanarım. |