İhtiyaç
Eli kulağında hüzünlerin
Mazinin buruk kokusunu duyuyorum buram buram Matemin kıvılcımları gökten indi çoktan Ayrılığa ramak kaldı Tut ellerimden Gözlerini çevirme gözlerimden Hapset avcuna taşa dönmüş kalbimi Kahreden mazinin yanık kokusu dolaşıyor kanımda Her bir ölüm hatırlatıyor kendini eski bir film gibi Eğri bir ağaca yaslanmış adlarına cellat dedikleri birileri Korkum kat kat artıyor Bari sen kovma kapından Saçlarımda gezdir ellerini Bir tutam ödünç ver kanından Ellerin aydınlatır karanlık düşünceleri Sorma ne haldeyim Sadece sarıl Sarıl ki dökülsün bir bir not ettiğimiz ayrılıklar Hüznün pençesi ufak bir iz bırakmış alnıma Sil ki yansımasın karanlık zannettiğimiz aydınlıklara Her bir fedai beyaz yaprağı karalar Sen kara olanları akla Kirli sitemlerimi bir bir yak Acıdan kora dönmüş çığlıklarınla Ve sarıl sonsuz gücünle Çünkü beni bu çukurdan ancak o kurtaracak Metehan Özdemir |