Yeter! Artık bu bencillik!
Ey, gökten yağan kârı, doluyu ve yağmuru içine çeken...
Yok eden yer! Bu nasıl bir başarıdır! Nolur sırrını bana da ver? Bütün çıplaklığıyla gözlerimin önüne ser! Çünkü, sevdiğim, "Sevgide boş!" "Aşkta yok!" Der! Oysa ben ona, "Sana sevgi duydum!" "Aşık oldum, canım!" Dedim! Oysa, o bana, "Varlığın beni rahatsız ediyor..." "Yeter artık kes, sesini!" Dedi... "Yapma!" "Bak ben seni ölesiye seviyorum!" Dedim! Oysa, bana... "Boş yere çeneni yoruyorsun!" Dedi... "Ben seni sevmiyorum!" Sevgiye de inanmıyorum!" Dedi... Beni yerden yere vurdu! Beni aşağıladı sevgimi yok saydı... Acaba? Değmeyecek birine, gönlümü ve sevgimi sundum! O ise, sevgime karşı, bana zehir, zemberek kustu! Karşılığında bana zehir sundu! Evet, aşk şerbeti yerine... Aşık olanın yüreğin de sevgi olur! Aşkı tatmayan da bulunmaz sevgi ve saygı... Vicdanında da kendi... Can dedikçe canı üzenin, asla gönülden cananı olmaz! Yaradan söküp atsa içimden, bu kutsal duyguyu... Yaralanır içim, artık bu sahte sevgiden! Ezilir mi bilmem bu seven gönlüm? Dinçer Dayı |