Renklerinde eridiğim öğüt!Yıllar hicranla Ve ardı sıra acımadan geçerken İçimde derlediğim bir iki kelam acı veriyor. Ne kadar Sorsam da sudur eden acıyı halime, Kalbimin rikkatinde ki boşluk hüzün veriyor. Ruhum Bilinçsizliğin kadrinde çabalıyor, Zihnim yozluğun ikliminden hamiyet diliyor, Dillenen şefkat, Nereye kadar hasbi deva oluyor, Fırsat bu kadar mı acımasız kalbi ihata ediyor, Kimliğin, İnsan olmakta aranan haysiyetin, Şeref adına hakikatin, ne kadar hükmü kalıyor, Adam kimliği, Kim için fevkalade kıstas oluyor, Âdem olmak bizleri hangi mevzilerde suçluyor! Mütemadiyen, İlmi siyaset için mi nefesler tüketiliyor, Yoksa dünya ve nimetleri için mi vazgeçiliyor! İrfan, Sadece ders mevzuumu ediliyor, Yıllara sâri sohbetler kimi ne kadar adam ediyor? Yok yok Ben iyisi mi hiç söz etmeyeyim, Kendi halime ve sessizliğime çekilerek içerleyim. Hasret kaldığım, Adını anmaktan dahi hicap ettiğim, O gülün kokusunda ve renklerinde eridiğim öğüt! Hangi iklimde, Karineler açlık için bakın devrede, Kim kimin derdinde ve her nefes kendi ekseninde! Hani sevda, Nerede kaldı kutlu olan mefkûre, Hüccet içinde yoğrulan muallime, kimlerin derdinde! Mustafa CİLASUN |
çok teşekkürler ediyorum,
hislerinin serencamında niyaz ediyorum,
hamiyetli katkınızı bir vesile teslim ediyorum,
sağlık ve afiyetler diliyuor, selam eğliyorum efendim...