SEVDA AĞACI
içime attığım sevda yeşerdi
büyüdü, gelişti, ağaç oldu bazen umut dolu iken çiçeklenir kavuşmak inancıyla yeşerir sevdiğiyle olamayınca evvelki gibi yeşerir olmadı gerçi ölmedi sevda ağacı ama hiçbir ağaç böyle solmadı bir ırmak akardı derinden kurtulamadı ağaç kederinden ırmak, su ile besleyeceğine onu taş ve kumları önüne akıttı gelecekti ağacın sonu vazgeçemedi sevdasından yara aldı her defasından her seferinde kavuşmak üzere inancını yitirmesin bir kere sevdanın yaprakları dökülmeye başlar yağmura karışır gözlerden akan yaşlar ey! rüzgar sen de es sen de ağacı kurut ağaç yıkılsın birgün suya olsun suya düşen bir umut yada inancın yeşersin sevda ağacı dallarını rüzgara karşı tut sevda ağacını besleyen ırmak su versene şu ağaca gönlümde derin bir çukuru var onun hayâl kırıklığından uçurumu var onun ey! sevda ağacı ya vazgeçersin bu sevdadan yada bu sevdadan gelir sonun bu son kayboluştur sevda ağacı için kuruyuştur diğer ağaçların yanında hergün biraz daha eğik oluştur eğilerek nereye varacaksın yıkılışı karşında bulacaksın artık eskisi gibi gene neşeli, coşkulu, deli söyle! ne zaman olacaksın sen güzel bir manzara resmi bana ilham veren yazısın bırak toprağını aşk değil ölüm kazısın sen içime attığım sevda ağacısın bundan sonra yeşerip dal vereceksin zehirli hisleri yere sereceksin sevda ağacım inancını yitirme daha ne baharlara ereceksin Kürşat AK |