İNSAN MANZARALARI
İNSAN MANZARALARI
Kasaba bir kadın girdi Ezik, kırılgan, kaygılı, tedirgin... Etrafını kolaçan etti mahçup, utanmış Bildik tanıdık kimse var mı acep? Yüzüne bile bakmadı tezgahtar Ezim ezim ezildi kadın Küçüldü, küçüldü... Kırık dökük sözcüklerle duyulur duyulmaz: - Çorbalık tavuk alacaktım da iki yüz gram!.. Mesimden baktı tezgahtar kadına Küçüldü küçüldü küçüldü kadın Yer yarılsa da girsem içine Kaybolsam diye düşündü... Bastığı yerleri titreterek Alçak dağları ben yarattım der gibi Girdi kasaba bir erkek Kibirli, özgüvenli, görgüsüz... Kapıda karşıladı tezgahtar adamı yaltaklanarak: - Hoş geldiniz Ahmet Beyciğim Safalar getirdiniz efendim!.. Şöyle etrafına bakındı Ahmet Bey Bir sineği ezer gibi ezdi bakışları ile kadını En erkek sesiyle gürledi tezgahtara: -Oğlum üç kilo kuzu pirzola sar iyi yerinden Terbiyeli olsun!.. Beş kilo bonfile, Dört kilo dana kıyma, az yağlı olsun Bir kilo da kuzu ekleyiver Akşama misafir gelecek, kalabalık Terasta mangal partisi var Mahçup olmasın yengen... Kadın, küçüldü küçüldü küçüldü Varla yok arasındaki poşetine bakarak Yer yarıldı içine girdi... "Ve haykırdı ömrünün ilk düşüncesini" Bunlar evladıysa bu vatanın, insansa Biz kimiz diye düşündü!.. H.Özbek |