Kendimden vazgeçmeyişime
Küfür gibi bir güne açtığımda gözümü
Ya da hınca hınç kaygı dolu bir pencereye baktığımda Kapatıp gidiyorum kendimi kendi güzergahıma... Şekli bozulmuş saçları ya da günü geçmiş sütü son kullanmadığıma hayıflanmak üzereyken kaçıyorum çikolata kaplı kiler dolabının yan boşluğuna... Uzun cümleler kurmak ömrümü uzatıyor zannettiğimden beri susturamıyorum zihnimi Kaçıyorum işte harflerin göz kırptığı belli belirsiz ışıkların aydınlatmakta tereddüt ettiği unutulmuş bir valiz gibi saklandığım odama... Bu kadar mı zordu iyi olmak her seferinde bedel ödediğimi düşündüren saçma sapan sosyal medya fotolarını görmek istemiyorum. Yüreğimin paslı kapılarını açıyorum Elimi kanatan dikenlere şaşkınlığımı gizleyemeden bakıyorum Yavaşça ilişiyorum solmuş papatyanın kenarına Haydi! Diyorum Beraber kaçalım... H. |