FINDIĞIN HİKAYESİOn iki ay boyunca Bekledim yollarını Gece gündüz durmadan Gözledim dallarını. Ekim ayında başlar Kart dalları kesmeye Kasım Aralık Ocak Bırakır dinlenmeye Şubat ayı gelince Gübresini verirsin Mart ile Nisan ayı Otlarını biçersin Mayıs ayında başlar Yavaş yavaş tomurcuk İlacını vurmazsan Kemirir böcek kurtçuk Haziran temmuz ayı Genelde kurak geçer Tanker tanker taşıyıp Ocak sulamak ister Ağustosta bahçede Bir daha ot biçilir Elinde bıçkı bıçak Işkınları kesilir Bahçeyi temizlersin Her türlü ot ve daldan Toplamaya hazırlar Zahmeti tatlı baldan Amele bulmak gerek Çarşı pazar gezerek Günde üç öğün yemek Biraz gayret ve emek Sabah güneş doğunca Başlar tatlı telaşa Bahçeye ikişerli Eşli dirsek temasa Önlükleri kuşanıp Bismillahı çekerek Başlarsın toplamaya Dallarını eğerek Çuvalları patpata Düzgünce istif eder Götürürsün harmana Güzelce yere serer İki üç gün güneşte Kapcukları kurusun Eğer yağmur yağmazsa Patozada verirsin Deneleri bir yere Seyrek gene serersin Günde iki üç sefer Karıştırıp durursun Kiprit gibi kurutup Çuvallara doldurur Götürürsün pazara Elli randuman vurur Benim bu anlattığım Yetişmiş fındık için On sene ileriden Gidiyor benim için Asıl zahmet çileyi Fide diken çekiyor Yılın on iki ayı Bahçesini bekliyor Aşık Turan’ca dikti Üç yüz elli ocağı Altı sene çalıştı Anca tuttu toprağa Aşık Turan’ca 29 07 2024 |