KANLI NOEL
KANLI NOEL
Kısım kısım ayrılır “İnsanlık” ailesi, Bunlardan bazıları; mazlumun gailesi. Yüce Rabbim onlara, asla fırsat vermesin, Bunlar insansa eğer, bana “insan” denmesin! Şimdi anlatacağım, sadece bir tanesi, Günahsız insanların kanla doldu hanesi! Binbaşı Nihat İlhan, Kıbrıs’ta görevliydi, Mürüvvet hanım ile, yedi yıllık evliydi. Çocukları küçüktü, hayatın başındaydı, Murat altı, Kutsi dört, Hakan bir yaşındaydı. Görev yeri Lefkoşa, Kıbrıs Türk Alayı’ydı, Türk’e vatan kutsaldı, sanki bir balayıydı. Akşamleyin gönülde, hasret Anadolu’ydu, Yavru vatan Kıbrıs’ım, kuduz Rum’la doluydu! Bin dokuzyüz altmışüç, 24 Aralıktı, Kış olmasına rağmen, o gün hava ılıktı. Rum caniler kıtâlin vaktini kolluyordu, En uygun zaman için, gözcüler yolluyordu! Tabip Binbaşı Nihat, sabah gitti evinden, Haber alan Rum’lar da, hemen çıktı ininden. Soysuz ırkın piçleri, mahalleyi sardılar, Binbaşının evinin kapısını kırdılar! Mürüvvet hanım sordu; “Bu gürültüler niye?” Saklandılar küvete, bir tedbir olsun diye! Kollarıyla sakladı üç sâbi yavrusunu, Fakat durduramadı, sâlibin ordusunu! Yüzlerce mermi geldi, duvarlar, tavan kandı, Aşağılık katiller, o gün vahşete kandı! Binbaşının göz nuru, yavruları şehitti, Bu kahpe katliama, kanlı küvet şahitti! Sırtlan ruhlu katiller, aslına rücû etti, Gökler ve yer titredi, feryat ayet ayetti! Tabip Binbaşı baba, görevindeydi o an, Haber verdiklerinde, başına göçtü cihan, Hemen vardılar eve, zulüm iç yakıyordu, Bîçare şehidlerden hâlâ kan akıyordu! Yanlış mı görüyordu, yaşanan rüya mıydı? Eşine, kuzusuna yapılan revâ mıydı? Bakmaya kıyamazdı, üç fidanı kırdılar, Mürüvvet’i çok görüp, ondan da ayırdılar! Nasıl bir yaratıktı, nerden gelmişti bunlar? Alçağın alçağıydı, kahpe dölüydü Rum’lar! Bir babayı canlıyken, ateşlere attılar, Cennet Yavru Vatan’da, cehennem yaşattılar! Güneş ve ay sönmüştü, yıldızları gitmişti, Korkak kancıklar onu, dâra mahkûm etmişti! Bunlar insan olamaz! Söyleyin bu hangi din? Haçlılar ölmedi mi, söyle ey Selahaddin! Türk’ün dostu Türk’tür ki, İslâm sa yüce dini, Kıyamet kopsa dâhi, bitmez haçlının kini! Neredesin İnsanlık? Küvette sen mi öldün! Gizlenme ehli küfür! Onları sen öldürdün! Ne Ermeni, ne de Rum, küfür tek bir millettir, Bunlara “Dostum “ demek, Türklüğe ihanettir! “Kardeşlik” masalını artık bırakın yeter! Bu kadar da aymazlık, gönle ölümden beter! “Kardeşlik” safsatası, aldatmaya dönüktür, Gayri müslime göre; en iyi; “Ölü Türk’tür” Ey bahtsız Türk Subayı! Sen cennete layıksın, Adımız İntikâmdır, Gök girsin, kızıl çıksın! YAŞAR ÖZKAN Antalya |