KIYAMETBir kıyamet zuhur eder akşamüstü, Gözlerimiz çok fena kamaşır şimşeklerden Ve bir dehşet rüzgarın dayanılmaz uğultusu Rihtersiz bir zelzelenin çalkantısı, ansızın... Bir kıyamet sökün eder akşamüstü Bir ürker ki kalplerimiz, kopacak gibi yerinden Ve dağların füzeleşip uçmaları üslerinden Denizlerin için için kaynaması derinden! Bir kıyamet zuhur eder akşamüstü Yüzleri tuhaf renk alır şaşkın insanlarımızın Altüst olur terazisi o son anlarımızın, Bakarız kırmızılığı eskimiş, kanlarımızın... Bir kıyamet sökün eder akşamüstü Kesik kesik homurtular, ürpertir derin derin Arzın haşin kükreyişi, savruluşu göklerin, İlk kez toptan açılışı semaya tüm ellerin... Bir kıyamet zuhur eder akşamüstü, Güneşe bir gürz iner parçalar döker onu Yıldızların da pek ürkünç ışık multivizyonu Ah anlarız son cumamız ve dünyamızın sonu... |