Ey Sevgili Söylesene!
Ey sevgili söylesene, gül üzerine gül hiç koklanır mı?
İnsanı mutlu eden, neşe ve sürurlar saklanır mı? Şarıl şarıl akan sevda pınarlarının akışını seyrederken? Sırılsıklam meftun ben gibi birine, böyle celali ve haşin bakılır mı? Ey sevgili söylesene, sevilen seveni affetmez mi? Sevilen sevenin hatalarını, görmemezlikten gelmez mi? Sevda yollarında, menzil murat almak için, Binicisini yarı yolda koymayan, rahvan atlara binilmez mi? Ey sevgili söylesene, seven sevdiğine upuzun şiirler yazmaz mı? İnsanı mesti hayran eden, içten gülücüklerle bakmaz mı? Zalim nefis istese de istemese de, Vakti zamanı geldiğinde, sayılı ömür miadı son bulmaz mı? Ey sevgili söylesene, insan vicdanının sesini dinlemez mi? Aşkın paslanmış kılıçlarını, sevgilerle keskin bilemez mi? Kurnaz tilkilerin gölgesine sinmemek için, Vakarlı aslanlar misali, kimseye eyvallahı olmadan gezmez mi? Ey sevgili söylesene, sevilen bu kadar zalim ve gaddar olur mu? Sevenin, gönül vazosuna güller varken, çalı çırpı konulur mu? Seven, aşkından çocuklar gibi yerinde duramazken, Sevilen, henüz nallanmış sevda atını, dörtnala doludizgin koşturur mu? Ey sevgili söylesene, aşkın pazarlarında seven sevdasını çok ucuza satar mı? Özene bezene yaptırılan sevda sandalı, durgun sularda hiç batar mı? Seven, aşkından yanıp tutuşurken, Sevilen, sevene kaşlarını çatıp, zalimlerin en zalimi gibi bakar mı? Ey sevgili söylesene, insan hiçi hiçine sevdiğine küser mi? Körelmiş dehrelerle, aşkın yediveren Muhammedi güllerini keser mi? Aşkın patika yollarında, el ele, kol kola sevgi ile dolaşmak varken, Seven, işin kolayına kaçmadan, sevmişse sevdiğini, onu hiç üzer mi? Ey sevgili söylesene, uzun kış gecelerinde, bir başına oturulur mu? Böylesine canı gönülden seven biri, hasımlardan hiç sorulur mu? Zemheri ayında başı dumanlı ulu dağların doruğunda kışlarken, Ne olursa olsun, seven için sevilenden başka bir sırdaş bulunur mu? Ey sevgili söylesene, herkesçe gıpta edilen sevdalar yarım bırakılır mı? Sevenin boynuna, çelikten zincirler takılır mı? Seven, Mecnun gibi, Tahir gibi, Kerem gibi, Ferhat gibi yanıp tutuşurken, Sevenin asil yufka gönlüne yirmilik paslı çiviler çakılır mı? Ey sevgili söylesene, seven ekmeği elinden alınmış çocuklar gibi ağlatılır mı? Sevenin sevdalı gönlü, cayır cayır yanan ateşlerde, dağlanır mı? Sevenin suçu günahı sadece ve sadece canı gönülden sevmekse, Böyle birine bu zulümler bile bile aşikarca yapılır mı? Ey sevgili söylesene! Ey sevgili söylesene! Ey sevgili söylesene! 11/ Temmuz/ 2024 |