KÖYÜM
KÖYÜM
Toplayalım şehirden, tası, tarağı, Köyümüze gidelim, ömür solmadan. Yolumuzu ışıtsın, kalbin çerağı, Köyümüze gidelim, çok geç olmadan. Evimizin panjurlu, tek katı olsun, Üzerinde kırmızı bir çatı olsun, Gönlümüzde baharın, takati olsun, Köyümüze gidelim, hemen, durmadan. Sarmaşıklar sarsınlar, ahşap çardağı, Sevda ile renklensin yârin bardağı, Selam versin uzaktan, huzurun bağı, Köyümüze gidelim, hazan vurmadan. Sabahleyin duyulsun hocanın sesi, Ezanlarla titresin, gönlün kafesi, Sanki ölüm kokuyor, şehrin nefesi, Köyümüze gidelim, hüzne dalmadan. Birkaç tavuk, bir horoz, iki üç kuzu, Tarhanaya katalım biberi, tuzu, Öğle vakti tadalım, kavun, karpuzu, Köyümüze gidelim, yolda kalmadan. Akşam olurken sürü, insin ovaya, Sağılarak sütleri, girsin kovaya, Yatsı vakti kestane, konsun sobaya, Köyümüze gidelim, gönül kırmadan. Esintiyle ulaşsın reyhan kokusu, Hüznü örtsün bakınca, yeşil dokusu, Bereketle şenlensin, buğday sokusu, Köyümüze gidelim, ruhu yormadan. Kuzinenin üstünde, demlenen çayı, Karşıdaki tepeden, yükselen ayı, Seyredelim avluda, koşuşan tayı, Köyümüze gidelim, kapım çalmadan. Ruhumuzu kirlettik, yıllardan beri, Fark ettik mi şehirde, bir gün seheri? Huzursuz bir yüreğin nedir değeri? Köyümüze gidelim, demir almadan. Ardımızda bırakıp, kirlenen ânı, Terk edelim makamı, şöhreti, şanı, Kendimizden kaçmanın, tam da zamanı, Köyümüze gidelim, vade dolmadan. Kalk varalım seninle, köyüme benim, Kapılırsın orada, büyüme benim, Ordan başka aşiyan neyime benim, Köyümüze gidelim, ecel bulmadan! YAŞAR ÖZKAN 13.09.2020 Antalya |