FIRAT YILMAZ ÇAKIROĞLU
FIRAT YILMAZ ÇAKIROĞLU
Zemheri ayazı, yakarken bağrı, Seherde uykun mu kaçtı Fırat’ım? Kaplarken kalbini ince bir ağrı, Gülşende güller mi açtı Fırat’ım? Bismillah diyerek başladın güne, Maziyi düşündün, yaslandın düne, Okulda beyaz mı giydin üstüne, İçinden cennet mi geçti Fırat’ım? Bahçede toplanmış çakal sürüsü, Hepsini korkutmuş Türk’ün börüsü, Saldırmış hançerle kancık birisi, Bu kahpe, bu alçak piçti Fırat’ım! Şerefsiz alçağın ilim neyine? Her Şubat bin bir dert, düşsün köyüne, Uzandı Bozkurt’um ecel meyine, Yirmisi akşamı içti Fırat’ım! Ay yıldız semadan inmesin diye, Gökteki ezânlar dinmesin diye, Türklüğün kandili sönmesin diye, Eynine ak kefen biçti Fırat’ım! Karşıki dağları kızıllık bürür, Bir kurdun ardından, bin köpek ürür, Yiğidler bir kere, korkak bin ölür, Ezelden ebede, uçtu Fırat’ım! Bulutlar ağlıyor onulmaz derde, Sakarya soruyor; Fırat’ım nerde? Şehidin pak kanı, kalmasın yerde, Mübarek vatana saçtı Fırat’ım! Türkoğlu diyor ki; bu şanlı çeri, Kimseden korkmadı, dönmedi geri, Ötede İnşallah cennettir yeri, Yâr diye rahmeti seçti Fırat’ım! Yaşar Özkan (Türkoğlu) Antalya 20.02.2015 |
Saygılar