YUSUF'UN GÖMLEĞİYUSUF’UN GÖMLEĞİ Yakup oğulları çaresiz Yola koyuldu Yusuf’un gömleğiyle Kenan iline vardılar Baba durumu sezmişti çoktan Dedi Alıyorum çok uzaklardan Yusuf’umun kokusunu Dediler ey ihtiyar Kuyuda Yusuf’u göremedin de Nasıl aldın kokusunu Mısır’dan Dedi ihtiyar Yakup Gözlerim görmüyor ama koku alıyor burnum Allah bildirmese ben Bilebilirim nasıl Kuyuda bana göstermeyen Allah Şimdi kokusunu yolluyor bana Bu onun kokusu başka değil Ben bilir tanırım onun kokusunu Dediler ey baba Biliyoruz bu defa Sen asla affetmeyeceksin bizi Ama elden ne gelir O adil hükümdar Aldı Bünyamin’imizi O çok sevdiğin Bünyamin Çaldı hükümdarın altın tasını Ama merak etme Sana bir müjdemiz var O kutlu insan Yusuf Gömleğini verdi bize ve dedi Sürsün o muhterem babanız Bu gömleği yüzüne Gözlerine Açılacak inşallah ama olan gözleri Denileni yaptı Yakup ve açıldı yıllardır Ama olan gözleri Ve dediler Bu kez seni de çağırıyor O kutlu insan Sen gelirsen bizimle Serbest bırakacak Bünyamin’i Anladı Yakup bu Yusuf’un işiydi Mademki gömleği o gönderdi Gömlek onun gömleği Mademki şifa oldu bana O benim Yusuf’umdur muhakkak Ben biliyor ve diyordum Ölmedi Yusuf’um ölmedi Siz inanmıyordunuz bana İşte gördünüz mü şimdi Gel zaman git zaman yine tükendi erzak Yakupoğulları obasında Yola çıktı kafile Bu kez baba Yakup da beraberinde 01.04.2015 Ahmet Kemal |