0
Yorum
18
Beğeni
0,0
Puan
402
Okunma

datça rüzgârı
alabildiğine hırpalıyor
ahşap panjurları
dilek tutmayı bırakanları uyandırmakmış niyeti
ağ örüyor balıkçılar
balık kokan ellerinde
kedilerin gözleri
zeytin dökmüş diyorlar
yaşlı zeytin ağacı
ya ne olacaktı
bağ bozumları
düzenliyor
kadim şarap tanrıları
bir gün mutlaka
barıştıracaklarmış
insanla doğayı
elinde elbisesi
badem ağaçlarının altında
fısıldayıp duruyor
knidos’un afrodit’i:
dünyayı birbirini vuranlar değil
birbirini bulanlar değiştirecek
bir ağustos böceğinden
öğrenin artık size ait olana
var gücünüzle seslenmeyi
hulyaperest
(ikitemmuz2024)