YUNUS EMRE'NİN ARDINDAN
YUNUS EMRE’NİN ARDINDAN
Tabduk’un dergâhında el alarak şeyhinden, Yokluğun kapısını aralayan can oldu. Yâr aşkını sineye nakış nakış işleyip, Uzaklaştı şüpheden, kalb-i hüsn-ü zan oldu. Dünyanın tasasını kara toprağa gömdü, Masivadan soyunup gayrıdan üryan oldu. Ne bir huri istedi, ne köşklere yarsıdı, Esrarın esrarında âşık-ı nihan oldu. Konuk etti dört mevsim, ruhuna inşirahı, Yedi renkli halede, beyzaya hayran oldu. "Canlar canını buldum" diyerek iman içre, Sevdanın ocağında sine-yi püryan oldu. Vuslatın yollarında yandı tutuştu gönlü, Tek bir gülün peşinde bülbüle lisan oldu. İçti aşk badesini fıtratın kadehinden, Benliğin kaleleri yer ile yeksan oldu. Ömrünü bire verdi, gönlünü güle verdi, Nefsini öldürerek, âşık-ı candan oldu. Yunus en son Rabbine kavuşmayı diledi, Cananın sinesinde, ol sırra âyan oldu... YAŞAR ÖZKAN (Türkoğlu) Salihli 26.08.2018 |