Mavi Düş
bir güz akşamı...
geniş ve sıcacık salon tam karşısındayım yanmakta olan şömine çıtırdama sesleri arasında seyrettiğim bir pencere camda kar ve boran huzur dolu ıssız dağ evi o ise yanıbaşımda o, yalnızlığıma ışık tutan duvardaki alevin titrek gölgesi... bir an üşür gibi oluyorum yeniden onu düşlüyorum özlüyor, yanıyor, ağlıyorum kayıp denizlere dalıyorum ve birdenbire titriyorum mavi düşün aleviyle... beklerim O’nu yalnızlığımın baharında mevsim kış olsa da... olmasa da beklerim O’nu yıllar geçti ve ben yalnızlığın baharında masmavi düşlerin o kınalı, sürmeli, çekik mavi gözlerin kayıp denizlerin derinlerinde bir yerde hasretle ağlıyorum ve mevsim kış camda kar ve boran duvarda titreyen alevin gölgesi ve ben mavi düşlerimin kölesi mevsim kış aynada bir nakış içim üşüyor ölüyorum işte bu son bu son bakış yıllardır gördüğüm işte benim mavi düşüm. |