Geceye düşen yağmurBir gün… Uykunu almış olarak bir gece uyan… Bembeyaz ışıkları aç Elini yüzünü yıka, kurula En rahat, en özel hissettiğin kıyafetlerini giy… Kumandanın düğmesine bas, çalışsın klima sessizce, serinlesin salon… Kendine bir meyve tabağı hazırla Ya da mis gibi kokan bir kahve koy ocağa… Yanında güzel bir çikolata, sonrasında rengarenk dondurma… Seni bağlayan hiçbir iş olmasın önündeki üç beş gün… Bir tatil havasında, albümleri karıştır… Koleksiyonlarını incele… Masanın üzerindeki kitabın arasına sıkıştırdığın notları oku... Pikapa bir plak koy... Duvardaki tablolara dikkat kesil... Bir iki saat geçsin… En güzel tatlar diline, damağına, ruhuna işlesin... Çatal, bıçak, bardak, resim, koku, müzik… ve ufak tefek dokunuşlardan sonra… Aramızda hiçbir çıkar ilişkisinin olmadığı, Kendini en asil, en özgür, en değerli hissettiğin bir anda Ayağa kalk ve biraz yürü… Salondaki halının bir kıyısında Sesli ya da içinden “Bu adam kimdi?” “Ne demişti ve ne istemişti?” “Fırsatlar sunup, anlamak için yeteri kadar gayret ettim mi ?” diye kendine sor… İşte o zaman, Bir insan olduğumu anlayacaksın ! |