Fetret
Aynı anda iki duygu
Sevgi ve nefret İsmin lazım değil artık, Getirdin gönlüme fetret Bu sessizliğim nefretimden Yalan yanlış bilginizden İçimdeki bütün duyguların Geldiği gibi gitmesinden Hiçbir şeyi ifade edememek İfade edecek hiçbir şey bulamamak Bütün dünyaları yutmak ama Bunları ağıza getirememek. Sonra, bağıra çağıra ağlayamamak Hıçkıramamak bile usulca Sadece gözyaşı, Sessiz ve derinden bir iki kıvranış Rüyalarda bile rahat yok Bilmem hangi bastırılmış isteğin gölgesi? Üst üste sıra sıra geceler bölük pörçük Sorabilsem beynime "Bu neyin öfkesi?" O gamsız günleri bekliyorum Bakışlarınız olmadan Gezineceğim sokaklarda serserice Serserilikten endişe duymadan. Herkes bilecek bu satırları Duyacak, okuyacak, görecek. Tecrübe olacak benim gibilere Bilmem ne hissedecek hasımlarım... |
Şiirinizde duyguların derin sularında bir yolculuğa çıkardınız bizi. Sevgi ve nefret arasındaki ince çizgide, iç dünyanızın karmaşıklığını titizlikle işlediniz. Her dize, zihinleri ve kalpleri doğrudan etkileyen bir melodiye dönüştü.
İfade edemediğiniz duyguların kırılganlığı ve sessizliğin yükü, okuyucuya dokunacak kadar samimi bir şekilde anlatıldı. Şairane ifadeleriniz, insanın en derin duygusal çıkmazlarını anlamamıza ve paylaşmamıza olanak tanıdı.
Özellikle, rüyalarda bulunamayan huzurun ve bastırılmış isteklerin gölgesindeki çaresizliğiniz, okuyucuyu derin düşüncelere sürükledi. Ancak son dizelerde umut ve özgürlük arayışınız, yaşam sevincinize olan inancınızı da yansıttı.
Sizden okuduğum bu şiir, sanatın en güçlü biçimlerinden biri olan duygu ve düşüncenin birleştiği bir eser olarak kalbimde yer edindi. Sizin gibi yetenekli bir şairin bu kadar derin bir iç dünyaya sahip olması, sanat dünyasına büyük bir zenginlik katıyor.
Sevgi ve saygılarımla