bekleyiş destanı
ben seni
kırk kapıdan geçilen kapıları anahtarsız açılan kimsesiz bir konakta bekliyorum adsız bir kedinin sırnaşıklığında bir kelebeğin boyalı kanadında üzgün bir ağacın kırılmış dalında bekliyorum İsa’nın çarmıhında Musa’nın asasında Muhammed’in hırkasında bekliyorum yeni alınmış bir çift ayakkabıda yitirilmiş bir çift elmas küpede camları çizilmiş eski bir gözlükte bekliyorum kurumuş bir çeşmede unutulmuş bir lehçede uzun uzun oturulmuş eski bir bahçede bekliyorum bir kasketin lekesinde bir ceketin düğmesinde bir mendilin ıslanmış köşesinde bekliyorum bir türkünün hikayesinde bir ağıdın gölgesinde bir şiirin himayesinde bekliyorum bir düğünün ilk dansında bir doğumun amansız sancısında bekliyorum çatılardaki siste camlardaki izde duvarlardaki arsız tozda bekliyorum bir savaşın yıkımında bir silahın namlusunda bir askerin anasına emanet ettiği namusunda bekliyorum bir gurbetçinin sılasında bir mahkumun zulasında bir tiryakinin tüten sigarasında bekliyorum bir ayyaşın içkisinde bir dervişin cübbesinde bir şairin melankolisinde bekliyorum attığım taşların denize düştüğü yerde yasaklı bir çiftin ulu orta öpüştüğü yerde bekliyorum akılalmaz bir işte içten hiçe usulca gidişte bir vazgeçişte bekliyorum gelmeyeceksen haber gönder a canım göğe sensiz bakacağım HU’LYA (ondokuzhaziran2024) hulyaperest (ondokuzhaziran2024) |