Kırık Camlargiymiyorum artık mavi pabuçlarımı saçımı da eskisi gibi toplamıyorum yazmıyorum artık karanfil kokulu mektubu. çiçekleri sulamıyorum artık. açmıyorum kapıyı cevaplamıyorum telefonu. mutfağa da girmiyorum yapmıyorum artık o sevdiğin ’çilekli pastayı’ bahçeye diktiğimiz o gelincikte yok artık. fidanlar dersen hepsi kurumuş güneşte eskisi gibi doğmuyor o sevdiğimiz, geceleri hayranlıkla seyrettiğimiz yıldızlar da yok artık. yada görmüyorum. düşlerimizi unutmuşum. maviyi mi kırmızıyı mı severdin? yoksa beni kızdırmayı mı? sevdiğin o kokuyu da sürmüyorum artık kırmızı kazağımı da giymiyorum çay içtiğin bardakta öylece duruyor vazonun yanında dalıyorum bilmezlere uyku dersen çoktan unuttum gözlerim yeşilde alda her yerde senden bir iz çekip gitmek istiyorum bilmezlere ama nafile... İlknur Kılıç |
gercekler zamanla olgunlaştıgı için hayat da devam etmelı
yurgenıze sağlık cok guzel bıe çalışma
saygı ve hurmetler