Kırık masanın catlayan camında kırılır yüzüm
Kırık masanın catlayan camında kırılır yüzüm
Beynin zonkluyor... ellerim ter, keğıt titriyor Sana tapınmış kalem , bana yazmak düşüyor Resmin duvar boyu, ruhum başka alemde yaşıyor. Çöp sebeti heyelana kapılmış dolup başalır Kıramp durmuş sol yanıma, aşkım beni aşıyor Kalem berberin elinde günlük tıraşını yapar Ölü aşk; benimle en dar anlarımda savaşıyor Kalkıyorum ayagımın üstüne ,otursana ilham Benimki arayıpta bulamadığım bir şey olmalı Geç saatlerde ben başka, kalem başka ,kelam Şair işini bitirmiş... işte son nokta vurulmalı. ölmemiş ki, dirilsin kumpas boyu başak Hangi durak bilinmez... sonu yok görülmez kavşak Kan çıkmış beynime seni senle yaşamak Zor geliyor bana.. bu yükü tek başıma taşımak. Baykuş döker tüyünü, tepe direğin başında Sana dairler kaç bilinmez fet yıl yaşında O küçük kuş, susmuş... susuz ırmağın başında Gönlüm sabah, vakit önlüğünü giymiş traşında. |