yalnızlık gebe...
Sensizlik yalnızlığı, çaya davet etmiş bu akşam...
Çayın yanına kendi elleriyle mis gibi "geçmiş" hazırlamış; buram buram geçmiş kokuyor bu akşam... bende tadıyorum... en sevdiğim geçmişim bu! çayın yanına da iyi gidiyor... Çaylarını yudumlarken, sohbet ediyorlar, duyuyorum... Bu yalnızlık bir başka.. bende seviyorum onu; insanların içinde yetişmiş, gün görmüş... Konusu açılıyor sonra, yalnızlık "gebe" olduğunu söylüyor. Şaşırıyor sensizlik... bende şaşırıyorum... Çocukları seven sensizlik "ismi ne olacak?" diyor sonra. Cevap veriyor yalnızlık; "Vuslat! herkesin inandığı saçmalığa ben inanmıyorum, yaşayacak bu şehirde, vuslat adında bir çocuk yaşayacak!" Üzülüyor sensizlik... "ya buda hepsi gibi..?" hayır gerisi kötü, atıyor aklından bu fikri... bende atmak istiyorum... Aniden bir sancı geliyor yalnızlığa, sancıdan beter bir can acısıyla bereber! Bütün bildiklerimi unutuyorum... yardım edemiyorum! ... Yalnızlık bu... Hastalıklı kadın... Düşürüyor çocuğunu! "Adı vuslat olan bir çocuk, yaşamazdı zaten... Hele ki anası yalnızlık ise.." diye bir dedikodu.. alıyor başını... yürüyor... |
Hastalıklı kadın...
Düşürüyor çocuğunu!
"Adı vuslat olan bir çocuk, yaşamazdı zaten...
Hele ki anası yalnızlık ise.."
diye bir dedikodu..
alıyor başını...
yürüyor...
Yazılandan başka çok şeyler saklıyor dizeler içinde anlamlı ve güzel hissiyat aktarımı tebrikler ve Saygılar...