![]() destina çiçeğian gelir hislerin dillendiği şiir sürgünlerinde bağcıklarını bağlar yüksek topuklu dizelerin süt dişleri ve hecelerin toynaklarında eylülü süpürür meltem uçuğu destina çiçekleri ... mor saçaklı dehlizlerin avlusunda nedensiz bakışları adımlarken yüzüm suskunun cinnetine dikilmiş iğne yapraklı hüzünlere dalar gözüm ve şekvası kırık bir ören şehir küf kokulu günceme ezelden kalma bir ebedin kırık dökük pişmanlıklarını yazar ... sararım sigarama yalnızlığı dumanında hare hare gücenik duruşlarım bir kızıl sonbaharın tuvaline yürür dimağım ve hep ilk adımda başlar kendime uzaklığım ... ipeksi hayallerin yürüdüğü yıllar geçer üzerimden gamzeli yanılgıların düş fosili kırılganlığına tüner güncemin ışıkları ve ha gayret der h/içteki çığlık birazdan bir bir dolaşırız salaş meyhaneleri sessiz sakin bir yer bulup saçlarımıza yağan tozları tütün yastıklara serip uzanırız akşam üstüne yüzümüzde çıpası kırık güneşin kozmik sıcaklığı ve kendimize yürüyen adımlarda sadece sonbahar desenli kaldırımların esrik aymazlığı ... sıyrılırken gölgelerdeki düşüncenin sona yakın çizgileri birbirine dokunan iki sessizlik içinde bir kendime bir de kaderime parmak uçlarımla uzanırım tutundukça içteki derinliklere var oldum dediğim boşlukta kendime uzak kalırım. mohikan |
Kendine tuzak
Sonra mı¿ gidip uyuyorum
Bin düşünceli tuzaklar içinde kendime uzak!..
Selâm ile...
Güzel Di!.