Alıp başını gittin hüzün veren hazan yellerince hasret kokulu gidişler bırakarak ardında bir hasret ateşi düştü ki yüreğime külden ateş, ateşten alev, alevden kor oldu tutuştu yandı gönül ağacım yaprağıma sarı acılar üşüştü gelincikler gibi büküldü boynum ardından kuşları ürkütülmüş bir dal gibi kaldım
solmuş bir güz bahçesi kalbim şimdi acılarıma tipi, saçlarıma kar düştü yüreğime efkar, feryadıma zar düştü kırıldı dalları gönül ağacımın bir bir yapraklarıma sarı sonbahar düştü
ırmak olup çağladım rüzgar olup estim çığlık çığlığa hüznün sarı yaprakları düştü kalbime duydu herkes feryadımı bir sen duymadın bir sen duymadın Leylim
gidişin kalbime düşmüş güz yaprağıydı gidişin kar üstünde bir damla gözyaşı gidişin tuz bastırılmış ayrılık acısı gidişin dinmeyen gönül iniltisi gidişin Nijmegen sokaklarında hüzün sisi
gittin, ardından suların sesi, rüzgarın nefesi baharın neşesi, yaşama hevesi de gitti kimselere anlatamadım içimdeki uçurumu kimseler dinlemedi beni, kimse anlamadı
gittin, baharı, yazı, kışı unuttum yaşamayı unuttum bir sen kaldın unutmadığım bir sarı sabır bir de kanayan, kapanmayan bu yara yüreğimde
bil ki, aşkını dağlayıp yüreğime kazımışım adını aldığım nefesime yazmışım Ve şimdi ben Ve şimdi ben baharımda karakışta kalmışım hayallerimi yakıyorum her üşüdüğümde
son çaremdir diye sığınıp anılara avunsamda; dinmiyor bu gönül iniltisi leylim…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Gönül İniltisi şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Gönül İniltisi şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Yüregine ve gönlüne sağlık..