19 MAYIS 1919 ATATÜRK’ÜN SAMSUN’A ÇIKIŞI

Karabulutlar çöktü yurdumuza,
Dokunuyordu her şey kanımıza.

Karşı koymak gerekti behemehâl,
Samsun’a çıkıyor Mustafa Kemal.

Geliyor Türk’ün yiğit Mustafa’sı,
Bitecekti onunla tüm tasası.

Anadolu’yu kurtarmak görevi,
Çok çalışacaktı bu ülkü devi.

Ne zaman Türkoğlu zorluğa düşse,
Aç kargalar üstümüze üşüşse,

Bağrımızdan çıkartırız bir yiğit,
Tarihimiz bunlara da çok şahit.

Atatürk’ümdür bunlardan birisi,
Etrafında toplanır Türk çerisi.

Hiç eksik olmaz Türk’ün önderleri,
Başımızın üstündedir yerleri.

Bizler ise onlara başbuğ dedik,
Hep birlikte ardında ilerledik.

Oldular hepsi Türklere kılavuz,
Setleri yıktı başbuğlarla Oğuz.

En öndeydi başbuğum Atatürk’üm,
Nefes alacaktı onunla Türk’üm.

Samsun’a gelir Bandırma Gemisi,
Atatürk’tü tüm bizlerin hamisi.

İstanbul’dan çıkmıştı uzun yola,
Atatürk’le girdik bizler kol kola.

Almıştı Atatürk her şeyi göze,
Güç katıyordu bütün ülkemize.

Aştık Karadeniz’in dalgasını,
Değiştirdik Samsun’un havasını.

On Dokuz Mayıstı günlerden bu gün,
Bayramı olacaktı bütün Türk’ün.

Bin dokuz yüz on dokuz senesinde,
Bir güneş doğdu Türk’ün ülkesinde.

Aydınlatır ışınları ülkeyi,
Isıtacaktı bu güneş Türkiye’yi.

Mustafa Kemal’dı güneşin adı,
Atacaktı düşmanlara tokadı.

Anadolu’ya geldi bu sebeple,
Harekete başladı bir edeple.

Açmıştı insanıma kucağını,
Tüttürecekti Türkler ocağını.

Hiçbir güç ocağımı söndüremez,
Bizi bu yoldan kimse döndüremez.

Ağırdı tabiki bu vazifesi,
Rahatlattı bizi Ata’nın sesi.

Gece ve gündüz çalıştı durmadan,
Dinlenmek yoktu Türk’ü kurtarmadan.

Verdik Atatürk’e bütün yetkiyi,
Yönetecek Atam bizi çok iyi.

Amasya’dan başladı işe önce,
Çağrı yaptı ihtiyara ve gence.

Davet etti halkı mücadeleye,
Hürriyet getirecek Türkiye’ye.

Düşmanları ülkemizden kovacak,
Sonra da Cumhuriyeti kuracak.

Samsun’da kalıyordu Atam beş gün,
Haber saldı Anadolu’ya her gün.

Kuvvetli tuttu halkın moralini,
Soruyordu devamlı da halini.

Veriyordu Ata’mız talimatı,
Anlatıyordu bütün hakikatı.

Yaptığı direniş hareketiydi,
Mustafa Kemal Paşa çok zekiydi.

Aydınlattı Anadolu halkını,
Olacak düşmana Türk’ün akını.

Alıyordu canını da dişine,
Rastlanmazdı Atatürk’ün eşine.

Çevirmişti Havza’ya rotasını,
Milletim karşıladı Ata’sını.

Samsun’dan yola çıkıyor Havza’ya,
Sokacaktı ordumuzu hizaya.

Yetiştirecek düzenli ordumu,
Anadolumuz bekliyordu onu.

İnsanların gözü kalıyor yolda,
Koymayacak Yaradan bizi darda.

Gönderdi bize Mustafa Kemal’i,
Dalgalanacaktı Türk’ün hilâli.

Toplanıyor Türkler hilâl altında,
Şahlanmıştı Atatürk’üm atında.

Kurtaracaktı Atam biz Türkleri,
Çok ağrıyordu onun böbrekleri.

Havza’da giriyordu kaplıcaya,
Kavuşuyordu orada şifaya.

Fayda etti kaplıca böbreğine,
Su serpiyor Havzalı yüreğine.

İyi geliyordu Havza’nın suyu,
Oğuz’a dayanır Ata’nın soyu.

Evlâdıdır Atatürk Türk ırkının,
Ona karşı gelmekten çok sakının.

Yapalım Ata’nın her dediğini,
Kuracak Atam Türk’ün dirliğini.

Yapıyordu Havza’da toplantıyı,
Verdi halkımız Ata’ya katkıyı.

Yolda arızalandı arabası,
Yürüyerek gitti Türk’ün atası.

Dağ başını duman almış marşını,
Söyleyerek kaldırıyor başını.

Gidiyordu bu marşı seslenerek,
Yola çıktı millete güvenerek.

Yanında vardı bu bölgenin halkı,
Belli oluyordu Ata’nın farkı.

Yürüyordu topluluğun önünde,
İlerliyordu Havza’nın yönünde.

Varıyordu Karageçmiş Köyü’ne,
Kavuşuyor köylü Atatürk’üne.

Ediyordu köylü ile sohbeti,
Dinliyordu Atatürk’üm milleti.

Bir gece kalıyordu Atam köyde,
Sevinç vardı oradaki tüm evde.

Ata’yı ediyorlardı misafir,
Korkacak Atatürk’ten hain kâfir.

Dürecek hepsinin defterlerini,
Sevdi Anadolu önderlerini.

Devam ediyordu bu köyden yola,
Verecekti Atam Havza’da mola.

Havza’da dinleniyordu bir müddet,
Gösterir buradan Yunan’a hiddet.

Meydana toplanmıştı çok ahali,
Kınanıyordu İzmir’in işgali.

Yapıyordu Havza’da ilk mitingi,
Belli olur Anadolu’nun rengi.

Toplanılır Ata’nın etrafında,
Havzalı oluyor onun yanında.

Topal Osman’la tanışır Havza’da,
Sohbet eder Osman’la bir arada.

Karadeniz’in bu yiğit evladı,
Pontus içinde nam salmıştı adı.

Topal Osman’dan çekinir Ermeni,
Gururlandırıyor bu yiğit beni.

Geçit vermez Ermeni çetesine,
Topal Osman sahipti ülkesine.

Andık burada biz Topal Osman’ı
Korkuyordu ondan Türk’ün düşmanı.

Suikast peşinde Rum çeteleri,
Organize ediyor birileri.

Takip eder Ata’yı İngilizler,
Etrafında set olmuştuk tüm bizler.

Topal Osman Ata’nın koruması,
Onunlaydı milletinin duası.

Ata’nın çevresinde olduk kalkan,
Varmı demişdik bizlere yan bakan.

Ata’ya gelmesin dedik bir zarar,
Ondan yana verdik bizler de karar.

Bırakmadık Ata’mızı hiç yalnız,
Atam nerdeyse biz de orda varız.

Gidiyorduk Ata’mızın peşinden,
Çok memnunduk onun bu gelişinden.

Çok kutsaldı onun bu yürüyüşü,
Olmayacaktı Türklerin çöküşü.

Damgasını vuracaktı bu çağa,
Kaldırdı Atatürk Türk’ü ayağa.

Güneş gibi doğmuşdu ülkemize,
Çok şey borçluyuz Atatürk’ümüze.

DESTAN ŞAİRİ
ARAŞTIRMACI VE YAZAR
MESUT KILIÇOĞLU

NOT;
ÇIKACAK OLAN 1000 SAYFALIK TÜRK TARİHİNİ BAŞTAN SONA DESTAN OLARAK ANLATAN "ALTAYLARDAN TUNA’YA KIZILELMA’YA TÜRKLER" KİTABIMDAN ATATÜRK’ÜN SAMSUN’A ÇIKIŞIYLA İLGİLİ KISA BİR BÖLÜM.