İremim
gözleri bir bulut misali gün geçtikçe kayboluyordu ufukta sadece o esintili bir bakış sarmıştı içimi hani o baharda yeşeren çiçekler varya her gördüğümde tekrar tekrar açıyordu sanki içimde bitmeyen bir çılgın arzu beni tekrar tekrar sevmeye mahkûm etmiş bir kalp gibi içime işliyordu her zaman zamanın akıp gittiğini bilmesem’de bu fani dünyadaki bitmeyen bu heves beni bir kerede daha onun gözlerine itiyordu bunu bilerek yaşayıp gitmek sadece zamanın geldiğini anlamaktan başka birşeye yaramıyordu farklı bir sebeb içinde olmasam’da her zaman onu severek geçeceğine inandığım bu geçici hayatın ondan ibaret olmadığını anlamıştım sonunda belkide hayatın son bulduğunu anlamak için geç bile kalmıştım oysaki o yeni arayışlara doğru çoktan yol almıştı değer verdiğim gözlere son bir kere bakmaktan başka bir şey gelmezdi elimden oysa ben onu dağlara taşlara sığdıramaycağım kadar çok sevmiştim onu hani derler ya seni sevdiğimi yer gök duydu bir sen duymadın bizim sevgimizi’de bir sen duymadın bizim gönül meselesi’de kabire kaldı
İrem |