Ölmeden yaşamak yok bizlere…çılgın bir an gibi kalp atışlarım hayretin gölgesinde insan oğlu yırtıcı bir hayvan olmadan önce en çok kendine eziyet ederdi iyilikte hayır ve hasenatın düsturunda ve her yol ayrımında karınca kararınca bin bir çırpınışlar içinde ruhumda acı bir isyanın izleri var dudaklarımda Allahtan medetler yıllanmış umudum hep onda bekliyorum hem gece hem de gündüz vicdanımın ateşinde yanarak her an çokça uyguladıkları soy kırımının çaresizliği içinde içim kordan bir ateş geçen günlerin derinliğinde boğuldu hüzün Filistin’in kanla yoğruluyor kederi hata ve günahlarımızla bizi sınarken yaşantı yüreğim kavruluyor doğrusu ki bu nemelazımcılığın sancısı bu ihanet yolsuzluğunda harcanır sırtımızı döndüklerimiz suskunuz eller böğürlerde görmedik duymadık ve de bilmedik bilmeye bilmede bari geveleme çaresizliğimizin içine aldırmam azlıktan ağlayan bir ana giriyor göz bebeklerimizin büyüklüğünce ebabil kuşlarının duyarlılığını sergiliyor karıncaların saf belirleyiciliğinde tir tir titriyor bedenim yüreğim ki ne vakit sarılsa zulmün boğazına insanlarımız gülüyor öz intiharıma bende bilirim ödlekliğin sessizliği sorun yaratmaz acının içine girmek için yürek ister zamanı değilmiş bizler duyarsız haldeyken zaman bizi solladı bile ölmek yaşamın sonu da değilmiş meğer haysiyetli bir yaşam için hakkaniyet adına birilerinin ölmesi gerekmez mi korktuğumuz o ölüm er geç kapımızda bari boş boşuna imansız ölmeyelim sen kaç/ma gözlerden bizi ‘Bir’ gören var elbet haydi sen duyarsız yaşadığını san kendince bu alemde Hak için onun adaleti için hep birlikte ölmeden yaşamak yok bizlere… AZAP...(Kadri Atmaca) 02.05.2024 |
Saygılar selamlarımı sunarım