SAÇLARININ SENFONİSİyazdıklarıma şiir demeyesin ha! sevdamı kusuyorum yalnız üzerimde müthiş bir hüzün geçtiğim yollar ağlamaklı kendimi yer altı yazılara vurmuşum yerle yeksan olurken ruhum beni bağışla olur mu biliyorsun hem ben edebiyatta muhafazakâr biri de değilim; anlatırım seni çırılçıplak… hep böyle sessiz mi kalacaksın sen Veronika Franco’yu bilir misin peki ya Apollon’u… konuş lan sıkılıyorum! biliyor musun geçen gece seni arkadaşlarıma anlattım siktir git böyle güzel kız olur mu dediler sonra hiç anlatmadım…. uykun mu var senin yoksa rahatsız mısın yazmamdan o zaman ne bu ürkütücü sessizliğin kadın yoksa yine şarap mı içiyorsun afiyet olsun az iç sarhoş etme beni en sevdiğim renk mi geçen başına kırmızı bir şapka takmıştın sevdiğim rengi unuttum dur hatırladım; saçların… saçların çok güzel Sae saçlarını bayrak yap ellerime dur bir asır! otur yanıma anlatacaklarım var sana; dışarıda çiçek açmış bir bahar içeride bir ben, uykusuz… üşüyen, üzülen, ezilen bir üzüm bahçesi varlığın yüreğimin kentinde; acımtırak… bir melodi sonra sana yabancı bana enlemi ve boylamı anımsatan sen bana müthiş iyi geliyorsun kadın sanki beni büyüten sensin hatta geçen namazda bilmem kaçıncı rekâta idim aklıma sen geldin korktum! Allah’a sığındım… ertesi gün sınıfın en arka sıralarında otururken fark ettim tüm kadınlar çirkin hiç hocayı dinlerken seni düşünmek istemedim dersten çıktım; otobüste bekledim durağı bahar mevsimdi mart sekizdi asfalta bir papatya kızı koparıyordu bir kadın eşine karanfil bakıyordu… sokaklara çıkan denize eğri yürüdüm, bağırdım durdu balıklar baktılar sonra alıştılar okyanus olmuştum… iyi ki sen bu saçmalıklarımı okumuyorsun aslında bir ölsem çok güzel olur… -mahmut gören |