1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
294
Okunma
İnsanın yanıldığını anlaması
ne kadar sürer?
kaç sene, kaç mevsim,
kaç ayrılık, kaç insan.
Dönüp baktığında ardına,
Ömrünün koca bir hiçlik
zindanında geçtiğini anlarsın.
Aç kapılarını,içimdeki zindana
gardiyan olmuş nefsim.
Sakladığım dermansızlıklarım
kadar büyük.
Bıraktığım yerleri unuttuğum,
sevinçlerim kadar eski.
Rengarenk hayellerimi, üstünde
tutamayan siyah kapılarımı.
Kalbi yalanlarla dolu olanlarla
el açıyorum.
Her seferinde başka bir
avuç ekleniyor günaha.
Her seferinde,
aynı yerimden kanıyorum.
Kalabalığın içindeki yalnız
ülkemde, çok fazla zalim yürek var.
ortasından kırılmış umutlarımı,
katık ediyorlar ekmeklerine.
&&&&&
Yüreğimin göğsü yırtan feryadına
çare bulamıyorum.
Kömürleşmiş kalplere, dildar
oluşunun çığlığı dinmiyor.
Tanıklığa mahkum edilen
papatyalarımın kaderi, dikildiği
yalan ellerde başlıyor.
Işığı eksik suskunluklara sahip olan
sevdam, onu yüzsüzlük olarak
görenlerin karşısında, aciz kalıyor.
Demiştim ya; yanıldığını ne zaman
anlıyor insan?
O’nun gözlerinin, bakışlarının,
kokusunun, en çok ta gülüşlerinin;
batılın perdesinde, sana bu denli
güzel göründüğünü anladığında
fark ediyorsun; koca bir yalanın
peşinden gittiğini.
Ne çok ahım var benim, ne çok
akları kara edişim. Ne çok
kalpte kırıklığım.
&&&&&
Ayaklarımın üzerine yükseldiğinde,
ömrümün kalanını görebiliyorum artık.
Son ümidimi bıraktığım, yanlış
ellere emanet ettim üzgünlüklerimi.
Aç kapılarını, içimdeki zindana
gardiyan olmuş nefsim.
Bahçeni göster bana.
vücudumu kaldırmıyor ayaklarım.
Bir hiç çekip O’na kavuşayım.
Bir hiç çekip O’na kavuşayım.
__Kaos
25.03.2024
5.0
100% (4)