0
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
347
Okunma
Şu duvardaki iki saz
Hep yanyana olmak ister
Teller deli avaz avaz
Yâr elinde çalmak ister
Bir duvara yaslanırım
Curam elde hislenirim
Aşkla kalpten seslenirim
Dil seninle olmak ister
Biri büyük biri küçük
Asıldık bir dara düştük
Darında bir nâra düştük
Can cânânı bulmak ister
Sanki ıssız bir adada
Yapayalnız bir odada
Eremeden biz murada
Ne ölmek ne kalmak ister
Divanın yanında cura
Tellerine vura vura
Neredeysen beni ara
Kâlp yanında olmak ister
Kalp seninle olmak ister
Gönüller bir olmak ister...
Her gün yeni aşkla doğdun
Gözle gönlü ışka boğdun
Geceyi gündüzle kovdun;
Gönlüm güneş olmak ister
Bakakaldım şaşkın şaşkın
Düşe daldım derin aşkın
Var mı bencileyin düşkün
Yaş gözüme dolmak ister
Ay güzelim, çok özledim
Gel de yan yana gezelim
Aşk ile bade süzelim
Kalp can cana olmak ister
Boş kadehler dolmak ister
Sensiz yaşamın tadı yok
Tuz biber acı kahrı çok
Gönlümün hiç muradı yok
Kan ağlarken gülmek ister
Aşığım elimde sazım
Geçmez ele, güle nazım
Bülbüle döndü avazım
Kuş yuvada olmak ister
Gül dalında kalmak ister
Şaban AKTAŞ
18.03.2024 - 15.55- 16.41 ikindi ezanı
Görsel: Şaban AKTAŞ
AŞKIN BEŞİĞİ
Güneşin ışığı güne eklendi
Faturası var mı, yok bir beklenti
Tüm çiçekler güneş ile renklendi
Tozaran yedi renk gökkuşağımsın
Ay ile gün bakar iken yüzünde
Yıldızlar saklanır gece gözünde
Gülkurusu bulut, umut hüzünde
Sen yağmur sonrası gökkuşağımsın
Çiy düşen güllerin yüzünde sensin
Engin ovaların güzünde sensin
Her çiçeğin balı özünde sensin
G/özden süzme ışık, aşka bağımsın
Hava toprak suyla hareketlendi
Yağmur ile her yer bereketlendi
Güneşin sofrası gece kitlendi
Ekmeğim aşım buğday başağımsın
Gözünde güneşin bakar mı bakar
Ateşin sönmeden yakar mı yakar
Yanar döner kendi içine batar
S/en yüksek ateşim; aşk ışığımsın
Sana bakınca tutulan nutkumda
En acı hüznümde derin tutkumda
Aşk güneşim sensin engin ufkumda
Dokunamadığım, gökkuşağımsın
Sen, aşkın en ince kılcal damarı
Gözde güneşinle yaşam umarı
Gönül aydınlığı, ruhumun varı
Sen gönül köşkümsün, aşk b/eşiğimsin
Şaban AKTAŞ
18.03.2024- 08.58
Yine mevsim bahar açtı çiçekler
Daldan dala kuşlar uçtu böcekler
Şu bendeki hicran bitmez bir türlü
Gönlümdeki bahar hep seni bekler
S3nde ayrı düşen kalbin nesi var
Bir yılda dört mevsim hazan sesi var
Sessizliği bozan gamlı yası var
Bülbül gül dalında hep seni bekler
Elâ gözün her dem ilkbahar olur
Aşk ile dört mevsim yıl bahar olur
Sensiz yanar gönül kül buhar olur
Gönlümdeki bahar hep seni bekler
Şaban AKTAŞ
19.03.2024 - 17.30
HASRET ÜMÜĞÜME ÇÖKTÜ
Yoktur bir eşi benzeri
Dünya güzeli bir peri
Son gittiği günden beri
Hasret iliğime çöktü
Hıçkırıklar düğüm düğüm
Zehir oldu her öğünüm
Akrep gibi boğum boğum
Acısı içime çöktü
Ne haldeyim gelip görmez
Arayıp hat’rımı sormaz
Kurşun sıksan böyle vurmaz
Hasret ciğerimi söktü
Ayrılığı çeken bilir
Kalbine gül diken bilir
Ciğerini söken bilir
Hasret iliğime çöktü
Gelir mi gidenler geri
Dönmedi gül yüzlü peri
Son gittiği günden beri
Hasret ümüğüme çöktü
Gülüm gazel yaprak döktü
Ayrılık tuz biber ekti
Kâlbimi yakıp kül etti
Hasret iliğime çöktü
Aktaş’in dumanlı başı
Yarin elâ gözü kaşı
Bakar durur karşı karsı
Hasret iliğime çöktü
Otururken karşı karşı
Hasret ümüğüme çöktü
Şaban AKTAŞ
19.03.2024 - 14.52 - 16.16
Türkü yolda geliyor..
YILLAR ÖNCE, YILLAR SONRA
Yıllar önce hanım hanımcık kibar
Yaşından çok olgun genç kız idin sen
Asaletle soydan gelir itibar
Tam hanımefendi birisindir sen
Kim seni beğenip değer verdiyse
Derdi senin derdin ile birdiyse
Kader ağlarını böyle ördüyse
Benim kadar dertli birisindir sen
Yeterki gönüller her an bir olsun
Beni kâlbinde bil, ara, bulursun
Sen her halûkarda mutlu olursun
Nazik mütevazi birisindir sen
Beni hep olduğum gibi severdin
"Can çıkar, huy çıkmaz" yine seversin
Mevlâm ne muradın var ise versin
Benden çok daha genç, dirisindir sen...
Şaban AKTAŞ
19.03.2024 - 04.04
Görsel: Şaban AKTAŞ
ÖMÜR ÇİÇEK AÇAN GÜLDÜR
Elin çiçek dalım oldu
Dalda gonca gülüm oldu
Kalbim dilim dilim oldu
Sen gittiğin günden beri
Ömür çiçek açan güldür
Gül yüzünü bana döndür
Gel bu ateşi sen söndür
Kül ise aşkın bedeli
Giden geri dönmez oldu
Ateşim hiç sönmez oldu
Yedim içtim sinmez oldu
Sen gittiğin günden beri
Sensiz geçen günüm küldür
Gel yüzümü güle döndür
Ömür çiçek açan güldür
Gülümsün gördüm göreli
Aşığım gördüm göreli
Şaban Aktas
17.03.2024 -11.41
Görsel: Şaban AKTAŞ
DEPREMSEL AĞIT
Bir sabah uyandım, sevdiklerim yok
Hepsi hiç habersiz geçip gitmişler
Şu yalan dünyanın derdi mi biter
Bir başka dünyaya göçüp gitmişler
Altı Şubat gece Sıfır Dört On Yedi
Deprem vurdu Kırkbin suçsuz can yedi
Ezelinden beri dünya böyleydi
Ebedî Âleme göçüp gitmişler
Ortalık toz duman evler yıkıldı
Koskoca binalar yere çakıldı
Canhıraş feryâtlar yürek yakıldı
Ana baba kardaş göçüp gitmişler
Depremler amansız ev yıka yıka
Çalanlar imansız can yaka yaka
Her şerde bir hayır vardır mutlaka
Malzemeden çalıp kaçıp gitmişler
Zemin etüdü yok, yok, denetim yok
Hani ner’de, eski memleketim yok
Aç gezen işsiz, dul, öksüz, yetim çok
Soyup, darda koyup, çekip gitmişler
Aktaş yine yaslı her gün keder mi
Gözü yaşlı her gün böyle gider mi
Bu dünyanın kahrı, derdi biter mi
Aşıklar bin ağıt yakıp gitmişler...
Şaban AKTAŞ
16.03.2024 - 15.41
KENDİNE GÖRE
Her istediğin şey münkün olmuyor
Evrenin akışı kendine göre
Bazan gidenlerin yeri dolmuyor
Evrenin yasası kendine göre
Her şeye bir şekil düzen veren O
Yoktan var ederken özen veren O
Güzel bakar isen gözle gören O
Ruhunda güzellik kendine göre
Kendin güzel isen Alem güzeldir
Özün sözün birse kalem güzeldir
Gönül yurdun ebed ile ezeldir
Dert ile tasası kendine göre
Beyin gücü akıl düşünce mantık
Ozümüz bir bizim O’na inandık
Zerre’i miskal misali bir candık
Ömrümüz evrenin kendine göre
Düş hızıyla uçtum göklere erdim
Guneş ışığında gök idim erdim
Canımdan daha çok O’nu severdim
Herkesin sevgisi kendine göre
Kâlp yandı tutuştu bir tütün oldu
Ruhum evren ile bir bütün oldu
Başkaca bir beden yok yeri yurdu
Bizi yaratan O kendine göre...
Şaban AKTAŞ
16 03.2024 - 13.11 - 13.24 Öğle ezani
AŞKIN HALLERİ
Vefa nedir diye sorsam
Cefamı sen çeker miydin
Cefayı sefaya yorsam
Sen bal kaymak şeker miydin?!
Çayda şeker erimiyor
Güneş karı kürümüyor
Buz tutan nâr çürümüyor
Donar iken ya/kar mıydın?!
Aşkın türlü halleri var
Gönül yakan telleri var
Nârdan akan selleri var
Gözle gözü yıkar mıydın?!
Hele gel sen bak şu işe
Gözlerin pür-i pak neşe
Gül teninde mor menekşe
Çiçek çiçek kokar mıydın?!
Ç/evir yönünü güneşe
Çiçek olur çıkar mıydın?!
Delice severken seni
Sen/de beni, ben/de seni
Sönmez ateşinde teni
Akrep gibi sokar mıydın?
Hasret ateşini yakar
Akrep kendisini sokar
Ölüp dirisine bakar
"Enel Hak!" der çıkar mıydın?!
Aşksız hayat tatsız tuzsuz
Gece gündüz aç uykusuz
Ölümden bile korkusuz
Sonsuzluğa akar mıydın...
Şaban AKTAŞ
13 Mart 2024 - 07.19
Görsel: Şaban AKTAŞ
Degerli bir dost için şifa niyetine..
Şiirli/yorum
UMUTLA AŞKLA!
Kurtulacaksın bir gün
Göreceğin güzel
Güneşli günler var daha
Yaşanmaz hüzünle
Gözünde yaşla
Diren tüm gücünle
Umutla aşkla
Karanlığa inat
Her sabah güneş
Yeniden doğacak
Boğacak ölümü
Aşk(l)a kurulan kainat..
Senin yüreğin güzel
Adın güzel; Hülya
Hayâllerin
Düşlerin güzel
Günlük güneşlik bahar
Selam Antalya,dan
Şiirle sana özel
Sağlıcakla mutlu kal...
15 Mart - 10.52
Ş.A.
SELAMI VAR GÜNLERİN
Öksürük, hapşırık
Hazımsızlık,
Mide ağrısı, sırt ağrısı
Belde, boyunda fıtık
Kabızlık;
Nasıl oldu da birden
Ortaya çıktı bunlar?!
Bunlar... Bunlar...
Gençtik, anlamazdık..
Adım adım
Yollarında hayatın
Şunu alım, bunu alım
Hepsi ayrı bun/alım...
Çalıştık çabaladık
Bazan yeri kazdık;
Bazan ağaca çıktık
Elimiz ayağımız
Beynimizle
Dünden bu güne
Geleceği yazdık;
Sırtımızda taşıdık
Tüm yükünü hayatın...
Ne kafa kaldı ne beden
Gitti giden
Önce nine,
Ardından dede
Şimdi sıra bizde
Çoluk çocuk, torunlar
Günden güne
Artacak sorunlar...
Öksürük hapşırık
Fıtık değil bunlar
Hepsi bir yerden aşina
Hepsi tanıdık...
...
Selamı var günlerin
Bu günden o güne
O günden bu güne...
Şaban AKTAŞ
19.03.2024 - 09.49
EŞİNİ BUL!
Ben çileme razıyım
Git ve artık dönme bana
Ne talihsiz alınyazım
Acılarla " Öl!" de bana!
Benimkisi bana yetti
Seninkisi sana yetti
Nereden sevdim ki seni
"Cehennemde kal!" de bana!
Bir gün pişman olur musun
Yoksa düşman olur musun
Yapayalnız kalır mısın
"Bir eşini bul!" de bana!
Benim derdim para değil
Sana sevdam kara değil
Öfkedir bu, yara değil;
Ne olursan ol! der sana...
Kim olursan ol! der sana...
Git, dengini bul!" der sana...
Şaban AKTAŞ
15.10.2005
KIYAMET ÇAĞI
Sermayenin öyle çok ki pisliği
Çıkar için kurar bütün dostluğu
Bombaların her gün ölüm kustuğu
Dünyada olmanın ne önemi var?!
Filistin’de canlı insan kalmıyor
Nükleer silahlar akıl almıyor
Yaşamanın hiç bir hükmü kalmıyor
Acep insanlığın ne önemi var?!
Ortadoğu’ya bak; ortada savaş
Yok sağlam bir bina, taş üstünde taş
Çocuklar kül oldu, gözlerinde yaş
Acep dört kitabın ne önemi var?!
Kutsal kitapların dinsel merkezi
Sev der sana, insan olan herkesi
Tüm peygamberlerin ilahi sesi
Din iman yok ise ne önemi var?!
Zebur Tevrat İncil öldür demiyor
Öldürüp yiyene yamyam deniyor
Küresel sermaye silah deniyor
Yenmiyor ki para ne önemi var?!
Para Tanrı mıdır, hakkı tanır mı
Hak hukuk var ise kul utanır mı
Aklı selim olan hiç can alır mı
Vicdansız insanın ne önemi var?!
Önce kendisiyle barışsın insan
Çalışıp, üretip, yarışsın insan
Kardeşlik ormanı; sarışşın insan
İnsanlığın başka ne önemi var?
"Yurtta sulh, dünyada sulh!" dedi Ata
Anlamamak bunu çok büyük hata
Her gün bomba atıp, can yaka yaka
Sanki bir kıyamet çağı demi var
Uyuyan kediler uyanır bir gün
Bıçak kemiğine dayanır bir gün
Yüzün gözün kana boyanır bir gün
Bu günün yarını, kemin kemi var...
Şaban AKTAŞ
13.03.2024 - 12.37
Görsel: Şaban AKTAŞ
YÜREĞİMİN DİLİ
Akşama bak
Yağmur şimşek dolu
Gök gürültüsü
Şakır şakır sağanak
Sabaha bak
Günlük güneşlik
Dağılıyor bulutlar
Masmavi, umut dolu
Senin gibi sevgilim
Yüzündeki güneş
Hallaç gibi dağıtıyor
Hüzünlü bulutları
Pamuk ellerin
Akşama hüzün olur
Sabaha umut
Beyaz, güvercin bulut
Güne seninle merhaba
Günaydın sevgili
Günümün şiirisin
Yüreğimin dili...
Şaban AKTAŞ
14 Mart 2024 - 10.30
KINALI BULUT
Durma gözüm önümde
Bir bulut gibi yit
Ama unutma beni
Yağmur ol da yağ yine!..
Yağ yağmur ol
Uç bulut ol
Gönlümden eksilmeyen
Yaralı bir umut ol!..
Gökyüzüne yükselen
Kınalı bir bulut ol!
Yaşanır mı sensiz
Böyle susuz çöllerde
Hem gülü hem dikeni
Gönlümde gör yağ yine
Yağ yağmur ol
Uç bulut ol
Gönlümden eksilmeyen
Yaralı bir umut ol!..
Gökyüzüne yükselen
Kınalı bir bulut ol!
Tutamadın elimden
Göğü tuttu kederim
Gökkuşağını kuşan
Mutluluk sar belime...
Yağ yağmur ol
Uç bulut ol
Gönlümden eksilmeyen
Yaralı bir umut ol!..
Gökyüzüne yükselen
Kınalı bir bulut ol!..
...
Yağ kendi kendinden
Yağ kendi tenine
Bağ kendi kendine
Dağ kendi kendine...
Şaban AKTAŞ
09.11.1997
() Besteli şarkım.
Noterce onaylıdır.
KARASİNEKLER
Bahar gelince havalar ısındı
Ortaya çıktı karasinekler
Kapı, pencere, cam perde
Uçuşuyorlar her yerde
Anaçları kocaman;
Belliki doğuracaklar
Bir iken on,
Ondan yüz olacaklar...
Hiç düşündük mü acaba
Onlar için
"Pis karasinek!" diyoruz ama
Sinekler pislik yiyip
Doyuncaya kadar
Temizliyorlar ortalığı...
Onlar da bizim için
" Bunlar insanoğlu,
Çok nankördürler
Zehirleyip, vurup
Öldürüyorlar bizi,
Konup ota çöpe b.ka!"
Biz temizliyoruz onları
diyorlardır mutlaka...
Doğruya doğru, eğriye eğri
Yalan değil yani;
Doğruluk payı yüksek
Gözümüzde ne kadar
Büyütüp küçültsek
Sinek sinektir, inek inek?!
Küçücük bir nokta, virgül
Bir harf değiştirirken anlamı
Sinekler de değiştirir
Yaşadığı evi ortamı
Her canlı bir şeyler yiyecek
Sinekler olmasa
Belki pislik bizi yer?!
Sivrisi kanımızı emer,
Karası, b.ku püsürüğü
Her türlü pisliği
Aç(l)ıkta
Ne bulursa onu yer...
Bazıları da kalkıp şimdi
Diyecekler ki bana
Bu nasıl şiir; saçma!
Ben de derim ki ona;
Sinek her yerde uçar
Sakın ağzını açma
İçine kaçar!!🤣🤣🤣😂😂😂
Yaşasın
bütün sinekler benden yana!! 😂🤣😂😂😂
Şaban Aktaş
13.03.2024 - 16.32
İkindi ezanı...
5.0
100% (2)