IŞIK
IŞIK
Ben ışığı çok sevdim Işığın aydınlığını ve ay ışığını Sıcaklığını da çok sevdim ateşin Ateş, keşke yakmasaydı Hiçbir şey yanmasaydı ateşte Yakamadığından olabilseydim ateşin Hazreti İbrahim gibi. Gömleğimin cebine koyardım ateşi Yakmadığından, beni, Biliyorum İbrahim aşkına yanarsam, Kovarsam içimdeki Azerleri huzurdan Baltayı da asarsam Hubel’in boynuna, İşte o an İbrahim alır beni yanına Ve ateş beni yakamaz. Denizleri de sevdim ben Boğmadığında Musa’yı, Yollar açıldı denizden bilirsiniz Suya vurduğunda Asa’yı. Ben balığı da sevdim Karnında sakladığında Yunus’u. Ay’ı da çok sevdim ben Şehadet parmağına bakıp da Çatlamıştı tam ortasından. İşte sönmeyen Işık, Sevgilinin parmağından. Ben ışığı çok sevdim, Her şeyden çok sevdi, bu sevgiliyi, kalbim. Murat Kahraman Murâdî 20 Nisan 2000/Beykoz (Tozlanmış dosyalardan.) |