Gözleri KonuştuBir mola anında rastladım ona Tavrı çok garipti sanki divane Dünyası kararmış hali naçardı Belliydi yüklenmiş çilesi vardı Elleri cebinde yalnızdı tekti Yanımda boş yere izinle çöktü Selamlaştık saygı hürmetle baktı Tebessüm eyledi gülesi vardı Hal hatır sorunca eh dedi işte Kahırla belenmiş gencecik yaşta İzleri belliydi zihinde döşte Feleğin yüzlerce sillesi vardı Hayatta mutluluk nedir bilmemiş Darbeler çok yemiş yüzü gülmemiş Elinden tutmaya kimse gelmemiş Dimağda hicranın kalası vardı Yokladım ağzını içini döktü Akraban deyince anlamsız baktı Hiddeti dilinde umarı yoktu Hepsini defterden silesi vardı Dost diye bildikler zehrin akıtmış Derinden sarsılmış ihanet tatmış El açıp Allaha arzuhal etmiş Mahşerde hakkını alası vardı Yüreği pırlanta hilafı yoktu. Molamız bitmişti yolculuk vakti Ayağa kalkınca hüzünlü baktı Anladım yalnızlık belası vardı Yar diye sorunca eliyle kesti Yüzünü kaçırdı yanaklar yaştı İçerden inledi ah çekti sustu Yürekte sevdanın karası vardı Gözleri konuştu dahası vardı Yahya Koza |