İDAM SEHPASI
Eylül akşamıydı kayboldu izin
Bir yıldız misali akıp da gittin Bunca yıl geçti de geçmedi sızın Bağrıma kurşunlar sıkıp da gittin Soldu bahçemdeki menekşe lale Söndü gecemdeki yanan meşale Firkat acısıyla düştüm bu hale Hasret korlarını döküp de gittin Sensiz sanki bomboş, bu köy bu şehir Aşkıma imzasın kalbime mühür Özlemle tükendi koca bir ömür Gönül sarayımı yıkıp da gittin Acıdır hasrettir senden kalanlar Görünmez gözüme saraylar hanlar Kim görür halimi kim beni anlar Gönlüme intizar ekip de gittin Kalbim senle durup senle atarken Güneş senle doğup senle batarken Varlığın dünyama anlam katarken Beni can evimden yakıp da gittin Açmıyor çiçekler kokmuyor güller Güle sitem eder gamlı bülbüller Ben neler çekmişim ne bilsin eller Bağrıma hançeri çakıp da gittin Hüzne aboneyim sevgiden mahrum Duygular temizdi bakışlar masum Sen hüküm verendin ben de bir mahkûm İdam sehpamızı çekip de gittin ŞENTÜRK DURSUN |
Hele layık olduğu yerde daha güzel
Ayrılık olsa da..şiirde ölümsüzlesmisse ve muhatabına ulasmissa bı şekilde
Cennet bu işte.
Çok güzel kalemdasım
Çokça tebrik ediyorum
Saygılarımla