Füreya… I
…Ve ardıma bakmadan geçip gittim çizgisiz yollar şehrinden, dağları herkesçe bilinen yeşile boyalı.
Ezberinde sıradanlaştı hayat Sevgiden yoksun çağcıl korkuyla Bir kuşkanadına bağla beni Yoksa minyatür renkle vuracaklar seni /.../ Füreya “Sensizlik iyi geldi” diyorum kendime kalınca Sonra kalkıp dolaşıyorum ampir mobilyalı holün boşluğunda Duvarlara bakamıyorum Konuşacaklar diye loş bir mum ışığında Gözlerimi sımsıkı kapatıyorum Sımsıkı İçim karışıyor Yalnızlığa yakalanıyorum Füreya Yalnızlık nedir bilir misin? Tek başına kalmak değildir Yalnızlığım başkalarının eksikliği hiç değil İçimdeki kalabalık beyhude Duygulara sınır çektim Bende yalnızlık seninle başladı Zaman zaman uzaklardan bir ses Fısıldar usulca O an acının lezzetini tadarım Öyle mayhoş bir duygu ki Kulaklarımı çınlatıyorsun Sesini arıyorum Füreyya -Belki de sadece yağmur yağıyordu- Denizin ıslak barkına Yağmur muydu ya da yükünü boşaltan bir bulutun sesimi ne Gümbür gümbür Islanıyordum Islandıkça azalıyor Su olup akıyordum Islanmak iyi geliyor ruhuma Füreya Sözler de yaşlandı hayatımla Bende zaman veda etti senden sonra yarına Sen çok yaşa Öyle bir yaşa ki Bir çocuğun bayram arifesini yaşar gibi Çengelinden asılınca boynu kıvrılan soru işaretlerini at bir kenara Elma şekerini ısırdığında ilk tat vardır ya Dilimin ne söylediğini boş ver aklımdan geçtiği gibi yaşa Füreya Birazdan sızacağım İnce bir damla edasıyla Akıntıdaki göç fenalığına Ölüşüm gönüllü Şairlerin içinden geçerek Sana yazılmış son şiirimle üstümü ört Masum bir tebessüm olsun yüzünde Sonra elveda de Füreyya |
en incinen yerine dokunmalı
dizeleriniz gibi.. yorum bunun için. saygı ile