Pulsuz
En kurak toprak bile birine yurd olurken
Diğerine zindan mı olur Romantizm cahilliği imiş Garib’e göre En aydınlık sokaklar bile karanlığa gömülür Neydi sebebi, şartel mi yoksa sabahın habercisi mi Sanmam Yüzü duvara dönük bank gibi Sevilene duyulan nefret gibi Oysa ne güzeldi değil mi Gece aydınlığa gömülürken Ne anlamı vardı karanlıkla edilen dansın Dilsizin anlattığı masal Sağıra ne hoş gelirmiş İçimdeki karanlık sızmaz ola Günün aydınlığına Kolları olmayan ne güzel sarılır hayata Yabancı çehrelerdeki anlamsızlığı Yük edinen neyin beklentisine girer Sorup niye yükünü kedime pay edeyim İnsandan insanlıktan ırak gözler neyi arar Daha kolundaki saate bakamazken Neden bekler yazın kör soğuğunda Manası derinlerde sanma Beyaz portreyi siyahlık kirletir Kimine göre sanat kimine göre nesir Frangalı, Garib, Abdal, Kefenle Yatan Ne der durur bu zamana kadar Kulak asılmış mı birisine Beyaz Atlı’ya ne demeli Tekiri ölüme terk ederken üreği sızladı mı Yoksa goncayı ait olduğu yerden söküp, içi su dolu kapta acı çekmesini mi seyretti Elinde kumdan anahtarla her kapıyı zorladı Biri hariç hepsinin göbeğinden su akardı Her şeyin bir adı anlamı varken İkilemleri yalnız bıraktığında anlamlarını yitirmesi Tesadüf mü pek sanmam Peki ya sabahtan beri yazan bu gence ne demeli Kulak asacak mı, cevap verecek mi yoksa Beyaz Atlı gibi uzaklardan bakacak mı sadece |
Anlatıcının çıkarımları; 'sanmam'
gibi son'uç 'lara erince, okuruna alımlama bakımından bir açılım fırsatı vermiyor.,fikrine kapıldım
veya bana öyle yansıdı.,şimdilik.
Başka bir gün okununca aynı düşüncede olur muyum bilemedim.
🌿