Sen dağları bilmezsin
Sen dağları bilmezsin
Bakma öyle uzak soğuk duruşuna Özgürlük ateşinin yandığı yerdir Kışları beyaz gelinlikle dururlar Yazları gül çiçeğe bürünürler Sen dağları bilmezsin Kaç gece yattın rüzgarın uğultusuna Kurtların ulumasına Hiç sürü güttün mü yamacında Gezgin oldun mu doruklarında Keklikler sekti mi önünde Kekikler koktu mu burnuna Yüksekten baktınmı düzlere Şehirlere köylere Kaç sevdalı sevdiğini kaçırdı kovuğuna Kaç ağa eşkıya saldı peşine Kaç türkü yakıldı üstüne Sen dağları bilmezsin Kimsesizlerin barınağı Kaçakların son durağı Heybetinden gurbetinden vaz geçmez Hep onurlu dik kucak açar düzlere Sevda saklar koynunda Sen dağları bilmezsin Coşkûnî |