60. Mâtem
Gülşenlerle girdik müphem bir aşkın koluna
Gölgemizin esaretinde tutulduk bir yâra Geceler indiği vakit Girdik mülhem bir yola Bazen güneşle ayın ahengiydi mâtemim Kurulurdum bir zaman elimde kalemim Bazen siyahın beyaza aşkıydı kahrım İtiyatım olurdu kopan yapraklarım Bir şiirdi nevası kesilmeyen Fecainin çığlıklarıydı işitilen Ondan gayrı tutuşmaz ki kalbim Rabbim bir kurtuluş ver,kalp esirgemeyen Güneş yarılıyordu ay sessizken Şiirler buluşuyordu bir tarafı sensizken Çorak turabımda açan güller sen iken Hilaf olan sözlerimi dinleyemem,her şey bitmişken Hapsolmuş ruhumda ışığın, Ayın şavkı,yüreğin kahrı, Gülün dikeni, siman ebedi Zinhar kurtulamayacak fasılasız. Bir felek mücadelesiydi mâtemim Konuşur dururdu kelamları fânilerin Sitemiyle koşardı dizilerim Derûnu yoktur vicdansız gânilerin Kara yağızlı dağlar çekilmiş sinesine Neden doğardı ay,ardında batardı güneş? Neden savrulurdu ağaçlar kardeşçe? Neden esmezdi rüzgarlar haddince? Güldürmüyordu,ağlatıyordu hayat Konuşturmuyordu,düşündürüyordü Kılıç saplanan hüzündü hayat Buz kadar soğuk, ateş kadar sıcak... |